Bernard Lewis tarihçiliğini dünya çapında duyurmuş bir yazar. Bu eserinde ailesi, çocukluğu, eğitim hayatı, askerlik görevi ve İkinci Dünya Savaşı’nda İngiliz İstihbaratı’nda yaptığı görevleri anlatıyor. Tarihi bizzat yaşayan Lewis Türkiye, Mısır, İran, Ürdün, Suriye gibi bir çok Orta Doğu ülkesine ziyaretlerde bulunup görüşmeler ve çalışmalar yapıyor. 1940’li yıllardan 2015’lere kadar pek çok önemli olay hakkında görüş ve düşüncelerini bizlere aktarıyor. Yazarın tarih yazımı ve tarih hakkındaki düşüncelerini etkileyici buldum. Yazarın bu kitabı sıradan bir tarih kitabının ötesinde ABD’nin Ortadoğu politikalarına da ışık tutuyor. Bu bölgeye demokrasinin ve insan haklarının gelip gelmeyeceği konusunu da sorguluyor. Ayrıca ABD’nin son yıllardaki mevcut politikalarınında fikri olarak etkilediğini düşündüm kitabın sonlarını okuyunca. Açıkcası son bölümlerde Orta Doğu için demokrasi kavramının tehlikeli olduğu tezini savunuyor ve ABD’nin yapması gerekeni de kötü diktatörler yerine daha iyilerine ve Batı için sorun çıkarmayacak olanları desteklemelerinin önemi üzerinde duruyor. Tarih ve politika sevenler okumalı..