Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tarih Tıbbı Konuşturdu 2

Talha Uğurluel

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Vatan sevgisinin oluşturduğu yüksek motivasyon ile insanoğlu kimbilir daha neler başarabilecek bir potansiyele sahiptir.
Sayfa 185
Dost gibi görünen düşmanların elinden zehirlenen ne çok insan vardır tarih sayfaları arasında.
Sayfa 63
Reklam
Net.
Tek bildiğimiz şey, dünya üzerinde en acı şe­yin evlat acısı olduğudur.
Sultan Abdülaziz
Sultan Abdülaziz Han, Osmanlı ordusunun ve donanmasının yenilenmesi için ciddi çaba sarf etmiştir. Onun döneminde donanma, dünyanın en güçlü üçüncü deniz gücü haline gelmiştir. Kara ordusuna çeki düzen verip en modern teçhizatlada donatmış tır. · Onun bu gayretleri yabancı devletlerin hiç de hoşuna gitmemiştir. Osmanlı'nın yeniden diriliyor olması, sömürgeci güçleri son derece rahatsız etmekteydi.
Sayfa 154
Bu Türk Kafası değil, Avrupalı Kafası olsa gerek!
Sultan Abdülaziz, Avrupa Seyehati sırasında Fransa'daki fuara uğradı, buradaki eğlence salonunu gezerken, insandaki gücü yumrukla ölçen aracın önünde durdu; kuvvetle ilgili sporlara düşkün olması dolayısıyla bu aracın nasıl çalıştığını sordu. Meşin topa vuruluyor, sonra top karşı diske çarpıp arkadaki şeridi gücün oranına göre yükseltiyordu. Hoşuna gitti ve bu aracın adını sordu. Yanındaki yetkililer suspus oldular. Kimse bu ismi söylemek istemiyordu. Nihayetinde zorlanarak da olsa söylemek zorunda kaldılar. Batılılar bu araca 'Türk Kafası" ismini takmıştı. Sultan Abdülaziz Han bozulsa da belli etmedi. Yanın da, kendisinden de endamlı olan Ali Paşa vardı. Paşaya dönerek, "Bir vur bakalım paşa, ne kafası imiş bu öğrenelim!" dedi. Ali Paşa'nın yumruğunu meşin topun üzerinde vurması ile birlikte top arkadaki platforma çarptı ve vuruşun etkisi ile şerit yükseldi. O kadar şiddetli vurdu ki şerit hareket ettiği yivin sonuna kadar gelip üstteki engeli kırıp havaya yükseldi ve düştü. Herkes hayret için de kalmıştı. Abdülaziz Han son derece keyifli idi. Lafı ge-diğine koyma zamanı gelmişti. Yanındaki gazetecilere dönerek ibret levhası şu sözleri söyledi, "Hayret ki bir vuruşta dağıldı. Bu Türk Kafası değil, Avrupalı Kafası olsa gerek!"
Sayfa 152
saraydan gelecek haberlere kulak kesilmişti. Beklediği haberin gelmesi gecikmedi. Pazar günü sabah saatlerinde Dolmabahçe Sarayı'nın duvarlarında yankılanan çığlık kısa sürede bütün İstanbul'da duyulacaktı! Kanlar içindeki padişahı gören görevlilerin duyurması üzerine Abdülaziz Han'ın odasına giren annesi Pertevniyal Valide Sultan ile Mabeyinci Fahri Bey dayanılmaz bir manzara ile karşılaştılar. İki bileğinin kol damarları kesilmiş ve padişah durmadan, "Allah, Allah!" diye inliyordu. Tutuklu padişah son anlarını yaşarken, Hüseyin Avni Paşa, çoktan karşıya geçmiş ve olay mahalline gelmişti. Soğuk bir emirle, oğlunun başında ağlayan ve akan kanı durdurmaya çalışan anneyi sürükleyerek dışarıya çıkarttı. Ardından oradaki askerlere, hala hayatta olan padişahı kaldırıp bahçedeki karakol binasına taşımalarını emretti. Bu Karakolun alt katında, erlerin oturup kahve içtikleri yer minderleri üzerine uzatılan padişah burada ruhunu teslim edecektir.
Sayfa 160
Reklam
İlaç ile zehir arasında belirleyici olan şey dozdur, yani ilaç, tedavi edici dozların üzerinde alındığında zehir etkisi gösterebilir.
Sayfa 70
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.