Yeni Yaklaşımlar

Tarih ve Toplum Dergisi Sayı:19 (Bahar 2022)

Tarih ve Toplum Dergisi

En Beğenilen Tarih ve Toplum Dergisi Sayı:19 (Bahar 2022) Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Tarih ve Toplum Dergisi Sayı:19 (Bahar 2022) sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Tarih ve Toplum Dergisi Sayı:19 (Bahar 2022) kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Metinsel akılcılığın Osmanlı eğitim kurumlarında kurmuş olduğu egemenlik, dünyanın esrarını kaybetmesini takip edebilecek bir dünyayı gözleme dayalı olarak anlama ve anlamlandırma sürecine izin vermediği için, İslâm’ın sıryitiminden Weber’in “düşünselleşme ve akılcılaşma” adını verdiği sürecin devamına geçebilmek ancak Osmanlı İmparatorluğu’nun bu süreci yaşayan rakipleri tarafından yenilmesi ve akabinde bir arayışa girmesi ile mümkün olabildi.
[Akhisarlı Rumi'ye göre,] Türkçe “Tanrı bir, Peygamber hakdur,” deseler de, eğer Tanrı’nın nasıl birleneceğini ya da Peygamber’i nasıl bilmek gerekdiğini bilmiyorlar ise, “ol kimselerde imandan nesne bulunmaz. Ancak Müslümanlık da‘vasın kıldıkları bulunur ve Müslümanlardur diyü bunda anlara kimesne nesne dimez ve anlardan harac ve cizye almazlar lakin bunun gibi i‘tikadla âhiretde varacakları yer cehennem olacakdur”.
Reklam
Kısacası, ehl-i hal, Sünni İslâm’ın sırbozucuları (disenchanter anlamında) tarafından ‘ilm-i halin söylemsel düzleminden tedricen tasfiye edildi. Aynı zamanda, 16. yüzyılın başlarına kadar kendilerini Sünni olarak tanımlayan bazı kâşif Sufiler, aksi yönde hareket ederek, Tanrı’ya yaklaşabilmek için nefsi tasfiyeye yönelik ahlâki yükümlülüklere ağırlık verip Müslümanlığın merkezinde bulunan bazı ibadet yükümlülüklerini arka plana attılar.
Kısacası Gazzâlî’yi okuduğumuzda, Weber’in “derviş dinî” olarak nitelendirdiği, insanı bu dünyada Tanrı ile gizemli bir birleşmenin peşinde sürükleyen tasavvuf anlayışının tarihsel karşılığını bulabiliyoruz. Ayrıca bu türden bir tasavvuf anlayışının bu dünya için yapılacak mesaiyi yerdiğini de görebiliyoruz zira Gazzâlî’nin ahlâki öğütleri bu dünyanın kötülenmesi ve fakirliğin övülmesini içeriyor.
17. yüzyılda siyaset sahası tedricen toplumun daha önceleri siyasetten dışlanan kesimlerine doğru açılırken, öncelikle başkent İstanbul’da oluşumu kendini hissettirmeye başlayan kamuoyu, siyasi önderlerin üzerinde düşünmeleri gereken bir şey haline gelmiştir. Bu gelişmeyi en güzel örnekleyen yeniliklerden biri, Osmanlı sultanlarının şehzadelerine hoca olarak istikbal vaat eden müderrisler yerine camilerde isimlerini duyurmuş hatipleri seçmeye başlamalarıdır.
Şahab Ahmed’in geliştirdiği kavramları kullanarak söyleyecek olursak, Birgili, (isimlerinden biri de Hakk olan Tanrı anlamında) Gerçek’i arayanların bazılarına diğerlerine sunulmayan farklı bir kanal sunan hiyerarşik bir bilgikuramı fikrine kesinlikle karşıdır.
Reklam
76 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.