Tarihçe-i Hayat (Osmanlıca-Orta Boy)

Bediüzzaman Said Nursî

Tarihçe-i Hayat (Osmanlıca-Orta Boy) Sözleri ve Alıntıları

Tarihçe-i Hayat (Osmanlıca-Orta Boy) sözleri ve alıntılarını, Tarihçe-i Hayat (Osmanlıca-Orta Boy) kitap alıntılarını, Tarihçe-i Hayat (Osmanlıca-Orta Boy) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sonra ben, cemiyetin iman selâmeti yolunda âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne cennet sevdası var ne cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmi beş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur’an’ımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa cenneti de istemem, orası da bana zindan olur. Milletimizin imanını selâmette görürsem cehennemin alevleri içinde yanmaya razıyım. Çünkü vücudum yanarken gönlüm gül gülistan olur
Benim fıtratım, zillet ve hakarete tahammül etmez. İzzet ve şehamet-i İslâmiye beni bu halde bulunmaktan şiddetle men’eder. Böyle bir vaziyete düşünce, karşımda kim olursa olsun, isterse en zalim bir cebbar, en hunhar bir düşman kumandanı olsa tezellül etmem. Zulmünü, hunharlığını onun suratına çarparım. Beni zindana atar yahut idam sehpasına götürür, hiç ehemmiyeti yoktur. –Nitekim öyle oldu– Bunların hepsini gördüm. Birkaç dakika daha o hunhar kumandanın kalbi, vicdanı zulümkârlığa dayanabilseydi Said, bugün asılmış ve masumlar zümresine iltihak etmiş olacaktı.
Reklam
çünkü düşmanı sezmez. Can damarını koparan, kanını içen en büyük hasmını dost zanneder. 
"Bana, `Sen şuna buna niçin sataştın?’ diyorlar. Farkında değilim. Karşımda müthiş bir yangın var. Alevleri göklere yükseliyor. İçinde evlâdım yanıyor, îmânım tutuşmuş yanıyor. O yangını söndürmeye, îmânımı kurtarmaya koşuyorum. Yolda biri beni kösteklemek istemiş de, ayağım ona çarpmış; ne ehemmiyeti var? O müthiş yangın karşısında bu küçük hâdise bir kıymet ifade eder mi? Dar düşünceler, dar görüşler!"
"Sonra, ben cem'iyetin iman selâmeti yolunda âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu."
"Ey gazeteciler! Edibler edebli olmalı, hem de edeb-i İslâmiye ile müteeddib olmalı."
Reklam
" Hem bilirsin, me'yus ve ümidsiz bir hastaya manevî bir teselli, bazan bin ilâçtan daha nâfi'dir."
"Eğer biz, doğru İslâmiyet'i ve İslâmiyet'e lâyık doğruluğu ve istikameti göstersek, bundan sonra onlardan fevc fevc dâhil olacaklardır."
"Demek adliye memurları, hissiyattan ve tesirat-ı hariciyeden bütün bütün âzade ve serbest olmazsa, sureten adalet içinde müdhiş günahlara girmek ihtimali var."
Reklam
"Acaba istikbal nesl-i âtisi ve hakikî istikbal olan âhiretin ehli ve Hâkim-i Zülcelal'i, bu suali müsebbiblerinden sormayacaklar mı? "
" Evet Nur Talebeleri, Ümmet-i Muhammediyeyi sahil-i selâmete çıkaran bir sefine-i Rabbaniyenin hademeleri olduklarına inanmışlardır."
"Evet ben nasıl bu kış içinde baharı temenni ediyorum ve arzu ediyorum; fakat irade edemiyorum."
" Ey efendiler! Ben, herşeyden evvel Müslümanım ve Kürdistan'da dünyaya geldim. Fakat, Türklere hizmet ettim ve yüzde doksan dokuz menfaatli hizmetim Türklere olmuş ve en çok hayatım Türkler içinde geçmiş ve en sadık ve en hâlis kardeşlerim Türklerden çıkmış..."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.