Çok değerli bir çalışma. Her satırını hayranlıkla, öğrenme zevkiyle okudum. İnalcık Hocanın çalışkanlığına, azmine tekrar tekrar hayran kaldım. Hocaların hocası, genç Türk Devletinin ona sağladığı imkanlarla aldığı tarih eğitiminde alanının en saygın, en üretken otoritesi olmayı başarmış. Bunu yaparken de dünyanın bütün saygın üniversitelerinde ders vermesine, yıllarca Amerika’da hocalık yapmasına rağmen vatanının doğru tanıtılması gayesinden hiç vazgeçmemiş. Kitabın sonunda öğrencilerinin yazdıklarından anlıyoruz ki, arşivlerde bir ömür süren çalışma ve üretmeye rağmen hoca öğretmeye, öğrencilerine yardımcı olmaya da çok istekliymiş. İnalcık Hocanın bilgisinin yanına yaklaşamayacak kişiler akademik çalışmayı sadece kendisi eser üretmek olarak görürken hocanın bu öğretmenliği daha da değer kazanıyor. Belli ki hocanın hayattaki iki amacı, Osmanlı tarihini öğrenmek ve başta öğrencileri olmak üzere bütün dünyanın bilim hayatına öğretmek olmuş. Bunu da en iyi şekilde yaptığına şüphe yok. Bu nitelikli söyleşi için Emine Çaykara’ya da minnet sunmak gerek. Sayesinde büyük bilginimizi kendi ağzından dinleme şansına eriştik.