Tarihe Geçen Savunmalar kitaplarını, Tarihe Geçen Savunmalar sözleri ve alıntılarını, Tarihe Geçen Savunmalar yazarlarını, Tarihe Geçen Savunmalar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
On yedinci yüzyılda, bilimsel fiziğin kurucusu Galilei, kendisini kafir olarak idama mahkum eden Engizisyon Mahkemesi önüne çıkarıldı. Gelilei, inançlı ve kararlı olarak, “Eppur si muove!” ‘O dünya, her şeye rağmen dönüyor!’ dedi.
Özellikle Türkiye’de konu olan savunmalar; vatan haini, anarşist ilan edilen devrimci ve aydınlara ait ancak savunmalarında benim diyen Atatürkçüden daha doğru Atatürk dediklerini görüyoruz… Cumhuriyetin 100. yılında, neden bu denli yozlaşıldığı savunmalar referans alınarak bile anlaşılabilmektedir…
“Bir katilin, bir hırsızın başkanlık koltuğunda oturmakta olduğu bir cumhuriyette, dürüst insanların öldürülmelerinden, hapsedilmelerinden daha anlaşılır bir şey olamaz.” Fisel Kastro Savunma
Kadının özgürlük ve eşitliğini en üst düzeylere eriştirdiniz; gerçekten bir kadın olarak beni bir erkek gibi cezalandırdınız. Size teşekkür ederim. Beni cezaevinden daha berbat bir yere koyarak ödülendirdiniz.
Ulrike meinhof
Tarihe Geçen Savunmalar- Ömür Uzel
Onlar, yaptıkları savunmalarla, mahkeme salonlarından tüm dünyaya seslerini duyurdular ve tarih sayfalarında yerlerini aldılar. Bu davaların ortak bir özelliği vardı; esas hükmü veren yargıçlar değil zamandı.
Cesaretleriyle, mahkeme salonundan tüm insanlığa seslerini duyuran bu insanlar tarihi bir sorumluluk alarak eşitliği, özgürlüğü, adaleti, insan onurunu ve insan haklarını savunmuşlardır.
Bu insanlar yargı önünde yapmış oldukları savunmalarla tarih sayfalarında hak ettikleri yeri fazlasıyla almışlardır.
Yazar Ömür Uzel’in hukuk ve insanlık tarihinde yer edinmiş 15 savunma örneği “ Tarihe Geçen Savunmalar”da yer alan savunmalar:
Sokrates, Fidel Castro, Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, Ul rike Meinhof, Georgi Dimitrow, Emile Zola, John Quincy Adams, Aziz Nesin, Bartolomeo Vanzetti, Sabahattin Ali, Cicero, Aliya İzzetbegoviç, Adnan Menderes ve Hasan Polatkana ‘a ait.
#ömüruzel
#tarihegeçensavunmalar
‘Biz çok aydınlar gördük, vatan hainliği yaptılar. Ben ne yapayım böyle aydını?’ diye buyuruyor devlet başkanı. Tekil birinci kişi ağzından konuşma alışkanlığındaki devlet başkanı, bizi bir şey yapsın diye aydın olmadık. ‘Bu millete hükmetmek için aydın olmak gerekmez ki’ sözlerine katılıyoruz. Hatta bugünkü siyasal görünüme bakılırsa, millete hükmetmek için aydın olmak değil, aydın olmamak gerekiyor. Gerçek aydınlar millete hükmetmezler, millete hizmet ederler; çünkü demokrasilerde hakimiyet milletindir.