Tarihte Tanrı Fikrinin Doğuşu

Jean Bottéro

Tarihte Tanrı Fikrinin Doğuşu Posts

You can find Tarihte Tanrı Fikrinin Doğuşu books, Tarihte Tanrı Fikrinin Doğuşu quotes and quotes, Tarihte Tanrı Fikrinin Doğuşu authors, Tarihte Tanrı Fikrinin Doğuşu reviews and reviews on 1000Kitap.
Peygamberliğin sosyal olgusu İsrail'e özgü değildir. Gene Yakındoğu' da, gene Sami kültürleri ve özellikle Mezopotamya bu "kahinler"i tanımıştır; tanıttıkları bir Tanrı aracılığıyla inanılıyordu onlara ya da bu tanrılarla kişisel olarak iletişim kurduklarını söylüyorlardı; tutkulu, ateşli ve otoriter bir dille, çoğu zaman az ya da çok ateşli gösterilerle bu tanrıların emirlerini ya da bildirilerini aktarıyorlardı.
Sayfa 73 - Kırmızı YayınlarıKitabı okudu
Tanrı'larına ve O'nun iradesine bağlı olan bu insanların özellikleri her zaman inanç olmuştur, yani herkesin gördüklerinin ötesindekileri güçlerin doğaüstü ilişkileri arasında görebilme yeteneği. Onlara göre Fetih ve Fetih'ten sağlanan yararlarla birlikte kötülük girmişti İsrail halkının içine ... hem toplumsal yaşamları hem de Yehova'ya sadakat bağlamında: Ahlaksal kötülük, sefahat, yeminlerin ve eski ve kutsal yaşam kurallarının unutulması.
Sayfa 31 - Kırmızı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İnsan, akıl ve mantıktan uzaklaşmadan, Kutsal Kitap'ın aslında otantik bir tarihin unsurlarını içerdiğini düşünebilir.
Sayfa 31 - Kırmızı YayınlarıKitabı okudu
Yunanlıların bilimi bin yıllık bir gelişmenin, mücadelenin, entelektüel düşünce düzleminde aydınlatmaların ve keşiflerin meyvesidir. Yahudilerin bilgeliği bin yıllık bir gelişmenin, mücadelenin, dinsel duygu düzleminde aydınlatmanın ve keşiflerin meyvesidir.
Sayfa 27 - Kırmızı YayınlarıKitabı okudu
Hıtıstiyanlık Yunanlıların bilimiyle Yahudilerin bilgeliğinin kavuştuğu yerdedir. Yunanlıların bilimi bir yerleştirme etkinliğidir ve ilk sırada evrenin içindeki ve önündeki insan bulunur. Tanıyabileceği ve tanımak zorunda olduğu, egemen olabileceği ve egemenlik altına almak zorunda olduğu insan ... zihnimizin ve bilgimizin açık seçik ve kesin biçimde yaptığı düzenleme, varlığımızın ve yaşamımızın mükemmel dengesinin arayışı.
Sayfa 27 - Kırmızı YayınlarıKitabı okudu
Hepimizin bildiği gibi "köken"imizden beri bu milyon yılın yüzde doksan beş, doksan sekizi bitmek bilmeyen bir durgunluk içinde geçmiştir. Evrenin imparatorluğundaki son gelişmemize doğru ağır ve mütevazı adımlar. Bugünkü durumumuzun başlangıcı on bin yıl öncesine gider. İnsanın tam ve yüksek bir uygarlıkla ilk kez tanışması; yaşamın belirsizliğini, küçük gruplar halinde yaşamayı, çeşitli maddeler karşısında güçsüzlüğü ve bir anlamda uzun sürmüş bir hayvanlığı günbegün arkasında bırakarak toplumsal ve siyasal örgütlenmeye, ödev ve hak kavramına, doğaya egemen olmaya, yararlı maddelerin hesaplı bir biçimde üretimine, nesnelerin akıllıca düzenlenmesine ulaşmıştır insan ve bu İÖ 4000-3000 arasında Güney Mezopotamya' da başlamış, çok daha sonra muhtemelen Mısır, Indus Vadisi, Çin gelmiştir arkadan. Bizi bugün bulunduğumuz yere getiren büyük yaşam maceramızın o dönemde ve kesinlikle orada başladığını öğrenmeyi başardık. Kısa bir dönem ama daha önceki yüz binlerce yıla göre ne kadar dolu!
Sayfa 26 - Kırmızı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hiç kuşkusuz insan sadece ruh değildir ve tanrılarıyla ilişkileri bütün krizlerden derinlemesine etkilenen ekonomik, sosyal, siyasal, entelektüel ve duygusal yaşamından ayrı tutulamaz -bu nedenle bütün İsrail tarihi Kutsal Kitap'ta yansır. Bununla birlikte Kutsal Kitap bize öncelikle eski halklar içinde bir halkın dinsel duyguları, dinsel ideolojisi, dinsel tavrı içinde gelişmesini sunar. İşte Kutsal Kitap insanın hikayesinde bu vesileyle yer almıştır ve insan şimdiye kadar, kabul edelim ya da etmeyelim hep dinsel bir yaratık olmuştur.
Sayfa 25 - Kırmızı YayınlarıKitabı okudu
Bitmek bilmeyen edebi üretim süreci içinde -yazının icadından İÖ 3000'lere kadar- Kutsal Kitap hiç kuşkusuz sadece İsrail edebiyatını değil, İsraillilerin özerk yaşamlarının birinci binyılında yazdıklarından seçme parçalar derlemesi gibi bir şeyi temsil eder. Yüzyıllara yayılan değerlendirmelerin bir sonucu olan bu seçim her şeyden önce dinsel düşüncelere dayanmıştır. İçinde yer alan parçaların en eskisinden·en yenisine kadar kutsal kitap literatürü öncelikle bunları kaleme alanların ve aktaranların dinsel düşüncesine bağlıdır.
Sayfa 25 - Kırmızı YayınlarıKitabı okudu
Hiç kuşkusuz Kutsal Kitap'ın onu milyonlarca insana Tanrı'nın kitabı olarak tanıtmış olan ve tanıtmaya devam eden yüce inanca karşı bu dünyadaki kökenlerini açıklamak cüretli ve çılgınca bir işti. İnancın özelliği dünyaya ve göründükleri şekilleriyle nesnelere sadece inananların kavrayabilecekleri doğal bir boyut eklemektir; sadece evreni başka bir evrenle örtüştüren bu boyut sezgiyi ve kesinliği sağlar.
Sayfa 24 - Kırmızı YayınlarıKitabı okudu
Asurbilimcilerden biri olan G. Smith olağanüstü bir keşif yaptığını açıklıyordu; bu Asurbilimciler çivi yazısını sökmek için elli yıl gayret ve çaba göstermişlerdi ve artık antik Mezopotamya toprağından çıkan tabletler hazinesinin dökümünü çıkarmaya başlamışlardı. Smith orada Kutsal Kitap'ta geçen Tufan öyküsüne çok yakın bir öykü ve bu konuyla ilgili çok önemli ayrıntılar bulmuştu: Tufan' dan önce olup biten, ama bu olayı açık seçik biçimde esinlemiş olan bir olay. Dolayısıyla Kutsal Kitap evrensel edebiyat akımına dahil oluyordu ve insan düşüncesinin ilerlemesine damgasını vuran özgün yaratım ve ulaşılabilir kaynaklara bağımlılık, yanılgı ve açık seçiklik gibi unsurların birbirine karışmasıyla insanlar tarafından kaleme alınan sonsuz yapıtlar zinciri içindeki yerini alıyordu.
Sayfa 13 - Kırmızı YayınlarıKitabı okudu
25 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.