Tarihte Usul

Zeki Velidi Togan

Tarihte Usul Sözleri ve Alıntıları

Tarihte Usul sözleri ve alıntılarını, Tarihte Usul kitap alıntılarını, Tarihte Usul en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hadiselerin seyrinden, hatta madde ve eşyanın mazi ve halinden bahseden her yazı ve her hikaye tarihtir.
Zamanımızda mücadele halinde bulunan ideolojiler, beşeriyetin hayatını alt üst etmektedir. Bunlardan her birinin arkasında siyasi ve iktisadi menfaatler gizlenmektedir. Toplu olarak bakılırsa iktisadiyata ide karışıyor. ideler de iktisadi menfaatleri, ihtirasları gizleyen bir maske rolünü oynuyorlar. Tarihte müessir olan büyük amiller nedir? Bu sualin cevabını, bilhassa son iki cihan harbinden öğrenmek mümkündür.
Sayfa 174Kitabı okudu
Reklam
Tarihin faydası, nev'i beşerin başından geçen halleri toptan müşahede ederek, hayat için yol bulmaktır. Nasıl ki Kur'an <onları Allah doğru yola sevk etmişti, sen de onların doğru yoluna uymalısın> ı ve hadiste de <Dünyada mesut insan başkalarının başından geçen işlerden ibret alan kimsedir> denilmiştir. Tarihe bilhassa devlet adamları muhtaçtır. Mirxond, bu hususu üç madde ile anlattıktan sonra, tarihi yanlış bir şekilde yazmak vatana ve devlete ihanet etmek olacaktır, nasıl ki Kur'an da böyle tahrifkar insanlar hakkında <sözleri yerinden değiştirerek tahrif ederler, demiş ve onları bu suretle kötülemiştir.
Sayfa 187 - Son temürlüler devrinin büyük müverrihi olan Mirxond (öl. 1498)Kitabı okudu
Fakat tarih yazmanın asıl müşkül ciheti vak'aların izah ve tahlilidir. Tarihi bu tarzda yazabilmek eski zamanlarda çok müşkildi; zamanımızda ise bu nevi mesaiyi kolaylaştıran birçok vesait vardır.
...bence tarih gaye değil, ancak mensup olduğum muhiti onunla temaslarda bulunarak birlikte yaşıyan muhitleri öğremek için bir vasıtadır.
Sayfa 118
İnsan kendi tarihini artık, eskiden olduğu gibi tarihçilerin yazdıkları kroniklerden öğrenmekle iktifa etmeyip, bilakis menbalık işini görecek olan her şeyi bir araya toplamak ve tarihi o esastan öğrenerek ihata eylemek yoluna girmiş ve dolayısile Kaynaklar Bilgisi husule gelmiştir.
Metod BilgisiKitabı okudu
Reklam
Herhalde tarih, ilim olmakla beraber, kendisiyle meşgul olan zevatın temayüllerine pek fazla maruz kalabilen bir ilimdir.
Akil ve mütekamil bir insan ancak ebedi kıymetlerden ve maneviyattan haz duyar, gabiler ise şehvetlerinin ve hislerinin esiridir. Medeniyet işte insanın bu gibi zayıflara karşı kendini koruması, iradesini tahdid etmesi ile kaimdir.
Sayfa 182 - Al Cavahir, nşr. Krenkow. s.12Kitabı okudu
18. ve 19. asır Avrupasında, tarih yazısında tarafgirlikten kurtulmak büyük bir mesele olmuştur. Milliyet, din ve mezhep taassubu bağlılıkları ile beraber bir tarihçi için ne derece bitaraf olmak mümkün olduğu tesbit edilmiş, fakat bunun tatbiki kolay olmamıştır.
Sayfa 147Kitabı okudu
tarih ve lisaniyat ilimleri ancak müsbet ilimlerle birlikte ve muhtelif ilim mensuplarının yardımiyle işlendikleri zaman layık oldukları kiymeti kazanırlar
Sayfa 30 - Önsöz
Reklam
10. asırda Türkler arasına seyahat eden lbn Fadlan'ın seyahatnamesi daha 1924 senesine kadar tamamiyle sahte, belki Savsan isminde bir arap elçisinin yazmasından alınarak sonradan uydurulmuş addolunuyordu. Bunu bilhassa Rus arkeologlarından Spizyn ve Almanlardan Marquart kat'iyetle iddia etmişlerdi. Halbuki eserin Meşhed'de bulunan asıl nüshasının neşredilmesiyle bu iddiaların tamamiyle yanlış olduğu tahakkuk etti.
Tarih ilminin ehemmiyeti tarife muhtaç değildir. Böyle şerif bir ilim üzerinde çalışırken gelişi güzel iş kılmak, geceleyin yaş ve kurusunu ayırmadan odun toplayan adam gibi yalan yanlış haberleri toplamak bu ilme yakışmaz. Doğruyu yalandan ayıran bir mizan, bir kıstas lazımdır. İşte ben mizan ve mi'yar işini görecek usulleri bu eserde tesbit edeceğim. Fıkıh, usulü fıkh, nahiv ve beyan için böyle usuller ve kaideler tesbit edilmiş ise tarih için de böyle kaide ve usul tesbit edilmelidir.
Sayfa 198Kitabı okudu
Tarihin ancak vakanüvislerden ve diğer yazılı vesikalardan tam olarak öğrenileceğini zannederek bütün himmeti o tarafa hasretmek büyük bir dalalettir.
Sayfa 139Kitabı okudu
Keza zamanın irfan seviyesini, fikir ve dinlerini, dünyaya bakışlarını bilmek lazımdır.
İbn Haldun tarih felsefesiyle ve içtimaiyat meseleleriyle meşgul olmuş ve bu eser diğer İslam ülkelerinde fazla bir akis uyandırmadığı halde, 16. ıncı asırdan başlayıp Türkiye'de büyük bir rağbet görmüş ve 19. uncu asırda bura yoluyla Edil ve Türkistan Türkleri üzerinde de tesir icra etmiştir. Bu eseri ilkönce Taşköprüzade, sonra Katip Çelebi, daha sonra Naima kullanmışlar. Bu son müverrih, İbn Haldun'u kendisi için tarih telakkisinde bir pir ve şeyh bilmiştir. Sonra, 18. inci asırda Şeyhülislam Pirizade Muhammed Sahib Efendi (öl.1749), ondan kalan bir kısmını da 19, uncu asır ortasında Cevdet Paşa (öl.1895) Türkçeye tercüme etmiş ve bu eserin fransızcaya tercümesinden az evvel, 1858- 1862 seneleri arasında, üç cild olarak neşredilmiştir.
Sayfa 188Kitabı okudu
115 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.