Tarihte Zorun Rolü

Friedrich Engels
Friedrich Engels’in Die Rolle der Gewalt in der Geschichte, 1887-1888 [1895-1896] adlı yapıtını, Seyhan Erdoğdu İngilizcesinden (The Role of Force in History -A Study of Bismarck’s Policy of Blood and Iron- Translated by Jack Cohen, edited and with an introduction by Ernst Wangermann, Lawrence & Wishart, London 1968) dilimize çevirdi ve kitap Tarihte Zorun Rolü -Bismarck’ın Kan ve Zulüm Politikası Üzerine Bir Çalışma adı ile Sol Yayınları tarafından Ekim 2011 (Birinci Baskı: Kasım 1974; İkinci Baskı: Haziran 1979; Üçüncü Baskı: Kasım 1992) tarihinde Ankara’da Kuban Matbaacılık’ta bastırıldı. Tarihte zorun rolü hakkındaki tartışmanın özü neydi? Dühring, felsefe ve iktisat konusundaki ders kitaplarında, insanın insan tarafından sömürülmesinin esasının, tarihsel bir zor eylemi olduğunu ve bunun daha güçlü kişi ya da sınıf yararına, sömürücü bir iktisadi sistem yarattığını iddia etmişti. Dolayısıyla, bir devrimci hareketin itici gücü, sömürüyü sürdürmeyi amaçlayan mevcut haksız zor uygulamasına karşı duyulan ahlaki tepki olmalıydı. Engels, Dühring'i çürütürken, insanlık tarihinde siyasal zorun ve onun sağladığı iktidar sisteminin, bağımsız ve öncel unsurlar olduğunu önermenin saçmalığını sergiler. Geniş tarih bilgisine dayanarak, zorun amaçladığı hedefin ve çeşitli dönemlerde emrinde bulunan silahların, üretici güçler düzeyine ve diğer iktisadi unsurlara nasıl bağlı olduğunu gösterir. Bu durumda siyasal güç, uzun dönemde, her zaman iktisadi ve toplumsal güçler dengesindeki değişikliklere kendini uyarlamak ve iktisadi gelişmenin buyruklarına boyuneğmek zorundaydı. Bir üretim tarzı ve ona uygun olan siyasal sistem, bunu sürdürmek için gerekli olan zor derecesine bakılarak değil, gelişmeyi engelliyor mu yoksa hızlandırıyor mu, buna bakılarak değerlendirilmelidir. Kölelik ilk doğduğunda, tarihsel anlamda ileri bir adımdı, çünkü ilkel topluluğu dağıttı ve toplumun üretken gücünü geliştirdi. Geçmişte ne zaman siyasal güç, iktisadi gelişme ile çatıştıysa, çatışma her zaman siyasal gücün devrilmesiyle sonuçlanmıştır: iktisadi gelişme, amansız ve istisnasız bir biçimde ezip geçmiştir. Ernst Wangerman
Kitabın Konusu:
128 sayfa
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

160 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Tarihte Zorun Rolü,yalnizca Almanya tarihinde değil,genel Avrupa 'daki uluslaşma süreclerine ve sınıf mucadelesinin bu sürecteki rolüne ışık tutan bir çalişma.Kırım savaşı dahil ,1848 sonrasınin pek çok savaş uzerinde durulmuş. Ve bu savas politikaları uzerine eleştirilerden oluşan bir kitap.
Tarihte Zorun Rolü
Tarihte Zorun RolüFriedrich Engels · Yordam Kitap Yayınları · 2020100 okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Dühring'in çocuksu teorilerine darbe!(Notlarım)
Kitabın ilk üç bölümü, aslında Engels'in Anti-Dühring adlı kitabından alınmıştır. Kitaba adını veren "Tarihte Zorun Rolü" adlı metin ise Engels tarafından tamamlanmadan bırakılmıştır. Kitabın sonunda ise Engels'in "Otorite Üzerine" başlıklı makalesi bulunmaktadır. Engels'in zorluklarla dolu yaşamı, bu kısa
Tarihte Zorun Rolü
Tarihte Zorun RolüFriedrich Engels · Yordam Kitap Yayınları · 2020100 okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
Bismarck ve dönemde yaşananlar karşısında Engels'in düşünceleri.. Kan ve Demir'in ekonomi politiği olarak da incelenebilir. 1870 Fransa-Prusya harbi ve öncesinde yaşanan savaşların, Almanya'nın birleşme sürecine katkısı gibi konuları Engels, Anti-Dühring teorisi ile aydınlatmaya çalışıyor.
Tarihte Zorun Rolü
Tarihte Zorun RolüFriedrich Engels · Sol Yayınları · 1974100 okunma

Yazar Hakkında

Friedrich Engels
Friedrich EngelsYazar · 75 kitap
19. yüzyıl Alman politik filozof. Karl Marx'la beraber, Komünist Manifesto'yu (1848) yazarak komünist kuramın geliştirilmesinde önemli bir rol aldı. Karl Marx hayatını kaybettikten sonra Karl Marx'ın en önemli eseri Das Kapital'in son iki cildini tamamladı. Engels, şimdiki Wuppertal'da doğdu. Bir Alman tekstilcinin en büyük oğluydu. 17 yaşında iken, babası onu Manchester'daki pamuk fabrikasının yönetimine yardımcı olması için İngiltere'ye gönderdi. 1833 yılında tanık olduğu yaygın yoksullukla sarsıldı. Fabrikada 3,5 yıl çalışıp ayrıldı ve maden ocaklarında işçi olarak çalışmaya başladı. Ve aynı zamanda bazı gazetelere haftalık makale gönderiyordu. Gençlik yılları sefalet içinde geçip gidiyordu. Günde 18 saat mesai yapıyor, geri kalan zamanında da komünist kuram üzerine makaleler yazıyordu. Babası'nın ölümünden 2,5 ay sonra annesini de kaybetti. Kendisi gibi maden ocaklarında çalışan kardeşleri 1842'de tünel çökmesi sonucu hayatlarını kaybettiler. Engels artık yalnızdı. Ailesi yoktu. Zaten anne ve babasıyla iyi geçinemediği için evden ayrılmıştı. 1845 yılında İngiltere'de Emekçi Sınıfların Durumu konulu bir makale yayınladı. Aynı yıl, editörlüğünü Paris'teki Karl Marx'ın yaptığı Franco-German Annals adlı dergiye yardım etmeye başladı. Marx Engels ile kişisel olarak tanışmasının ardından onunla kapitalizm üzerine aynı bakış açısına sahip olduklarını fark etti. Marx, Engels'e ve fikirlerine büyük hayranlık duyarak Engels ile birlikte çalışmaya karar verdi. Marx'ın 1845 Ocağında Fransa'dan sürülmesinden sonra, diğer Avrupa ülkelerine nazaran daha fazla ifade özgürlüğü vaad eden Belçika'ya gitmeye karar verdiler. Engels içlerinde George Harney'in de olduğu Çartist hareketin liderleriyle tanıştı. 1846 Ocağında Engels Marx'ı da yanına alarak Brüksel'e döndü. Burada Komünist Yazışma Komitesi'ni kurdu. Tasarısı Avrupa'nın çeşitli bölgelerindeki sosyalist liderleri birleştirmekti. İngiltere'deki sosyalistler Engels'in fikirlerinden etkilenerek Londra'da bir toplantı düzenlediler ve Komünist Birlik adı verilen yeni bir organizasyon oluşturdular. Engels buraya bir delege olarak katıldı ve eylem stratejisinin geliştirilmesine öncülük etti. 1847 yılında Engels ve Marx birlikte bir broşür yazmaya başladılar. Temelini Engels'in Komünizmin İlkeleri adlı kitabının oluşturduğu bu 12.000 kelimelik broşür altı haftada bitirildi; Engels'in amacı komünizmi kitleler için anlaşılabilir kılmaktı. Komünist Manifesto adı verilen bu broşür 1848 Şubatında yayımlandı. Ama yayımlandıktan henüz 1 ay sonra, Mart'ta Engels ve Marx Belçika'dan kovuldular. Köln'e taşındılar ve Marx radikal bir gazete olan Yeni Ren Gazetesini Engels'in desteğini alarak çıkarmaya başladı. Engels, 1848 devriminin önderiydi. Ve bu ayaklanma ilk ciddi Sosyalist ayaklanma idi. Ve bu ayaklanma sonra ki komünist ayaklanmaların en büyük ilham kaynağı oldu. Engels Elberfeld'deki ayaklanmada aktif olarak bulundu, Prusyalılara karşı düzenlenen Baden Seferi'nde Baden-Palatinate ayaklanmasındaki serbest güçlerin komutanı olan August Willich'in yaveri olarak savaştı. Aslında bu yaverlik bir aldatmacaydı. Çünkü August Willich tüm emirleri Engels'den alıyordu. 1849 yılında İngiliz hükümetine başta Engels olmak üzere birçok sosyalist liderin sürülmeleri için baskı yapıldıysa da Başbakan Lord John Russell bunu reddetti. Yalnızca Engels tarafından kendilerine sağlanan parayla Marx ailesi büyük bir yoksulluk içinde yaşadı. Engels, Marx ailesi kendi ailesi olmasa dahi sonuçta hem bir aile geçindiriyor hem fikri mücadele veriyor hem de serbest güçlerin fikri ve askeri sahada stratejik önderliğini yapıyordu. 1870'te Londra'ya taşınmadan evvel, Engels Marx'a yeterli geliri sağlayabilmek için Manchester'daki fabrikasında çalışmaya gitti. Marx'ın 1883'te ki ölümünden sonra Komünist kitle Engelsi artık o ölene dek fikri ve askeri alanda önder kabul ettiler. Bununla birlikte, tek eşli evliliğin erkeklerin kadınlar üzerinde baskı kurmak için ortaya attığı tek taraflı bir yalan olduğunu söyleyerek Feminist kuramın kurucularından sayılmaktadır. Bu bağlamda komünist kuramı aileyle ilişkilendirerek, erkeklerin kadınlar üzerindeki hakimiyetinin tıpkı kapitalist toplumlarda burjuvazinin işçi sınıfı üzerindeki hakimiyetine benzediğini iddia etti. Engels'in bu düşüncesi hayatına hiçbir kadının girmemesinden kaynaklanıyordu. Engels, 1895 yılında Londra'da bir otel odasında tek başınayken çalışma masasında makalesini yarım bırakmış bir halde ölü bulundu. Ölüm sebebi boğaz kanseridir. Öldüğünde hiç çocuğu yoktu. Bu yüzden bazı mason, kapitalist ve burjuva kesimlerce kendisine eşcinsellik iftiraları atıldı. Engels para'nın olmadığı bir dünya istiyordu. Engels'in tüm fikirleri Marx'ı çok büyük bir etki altında bıraktığı gibi bu fikride Marx'ta derin bir etki bıraktı.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.