Tarihten Günümüze Tahrif Hareketleri 2

Kadir Mısıroğlu

Öne Çıkan Tarihten Günümüze Tahrif Hareketleri 2 Gönderileri

Öne Çıkan Tarihten Günümüze Tahrif Hareketleri 2 kitaplarını, öne çıkan Tarihten Günümüze Tahrif Hareketleri 2 sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Tarihten Günümüze Tahrif Hareketleri 2 yazarlarını, öne çıkan Tarihten Günümüze Tahrif Hareketleri 2 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
bir itiraf (2005)
“Müslümanların her şeyini bozduk, yok ettik.Dinleri, inançları, dine bağlılıkları ve insani duyguları yok oldu.Onların milli ve manevi değerlerini, Batı medeniyeti potasında eriterek kendimize benzettik.İslamiyeti öğrenmeyi, yaşamayı, namaz kılmayı ve Kur’an öğrenmeyi suç ve gericilik olarak göstermeyi başardık.Artık çoğu hiçbir şeye inanmıyorlar.Ondört asırlık dinlerini, itikadlarını, ibadetlerini tartışılır hale getirdik.Derin bir boşluğa düşürdük.Bundan sonra siz misyonerlerin işi daha da kolaylaştı.Maaş bağlayarak, vize vaadi, yurt dışında iş imkanı, hatta cinselliği kullanarak Müslümanları Hıristiyan yapınız!..” Luis Massignon (Su Dergisi, Yıl:1, Sayı:3, Mayıs-Haziran 2005)
Kur'ân-ı Kerim'den her devirde anlaşılabilen, ancak o devrin ilmi seviyesi nispetindedir. Her yeni keşif, onun icazkâr beyânlarından birinin daha anlaşılmasını sağlamaktadır. Böyle olmayıp da bu gerçekler beşeri keşiflerden evvel ve sarâhatle beyan buyrulsa idi, buna akıl erdiremeyenler redde mecbur kalırlar ve İslâm imanı, çoktan bu zındıkların matlûbları vechile inkıtaa uğrardı.
Sayfa 59 - Sebil
Reklam
Mezhepleri topyekün reddetmenin ilk ve en büyük tehlikesi, “akaid” ve “amel” itibariyle hayat yolculuğunun kaptansız bir gemide seyahate dönüşmesidir. Zira “Kâinâ'ta yaş ve kuru ne varsa, hepsini muhtevi bulunan Kur'ân-ı Kerim'in”* bütün hükümleri -âlim ve câhil- O'na inanan bütün insanların anlayabilecekleri vuzuhta olsaydı, yüzlerce cildlik bir hacme ulaşırdı. Cenâb-ı Hak, O'nu, daha önceki semâvi kitapların mâruz kaldıkları tahriften korumak maksadıyla ezberlenebilir bir hacim ve muhtevâ ile inzal buyurmuştur. Bu keyfiyet de O'nun şerh ve izah ihtiyacını doğurmuştur. Bu ise, evveliyetle hadîs-i şerîfler ve Siyer-i Nebî ile îfâ olunmaktadır. *En'âm Sûresi, âyet 59
Sayfa 57 - Sebil
Kâzım Karabekir Paşa'nın naklettiği şu sözler göstermektedir. O diyor ki: “...Bu bekleyişim uzun sürmedi. Hemen bu akşam (14 Ağustos) heyet-i ilmiye şerefine Türk Ocağı'nda verilen çay ziyafetinde “ilk tehlikeli hamle” göründü. Şöyle ki: Ziyâfete Mustafa Kemal Paşa da, ben de dâvet edilmiştik. Vekillerden kimse yoktu. Hayli geç gelen
Arapça “gitmek” mânâsındaki “zehâb” kelimesinden türetilmiş olan “mezhep” kelimesi, hem “masdar” ve hem de “ism-i mekân”dır. Buna göre o, lügat mânâsı itibariyle “yürünecek yol” demektir. Dini bir ıstılah (terim) olarak ise, dinin asli veya fer'i mes'elelerine dâir âyet ve hadislerden çıkarılan hükümlerle -buna kaadir âlimlerin- tesis ettikleri sistem veyahud da bu hükümlerin tamamını ifâde eder. Bu tarifteki “aslî hükümler”den maksad, itikâdi; “fer'î hükümler”den maksad ise, ibâdât ve muâmelâta âid meselelerdir.
Sayfa 25 - Sebil
Reklam
105 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.