Tarkan, bu macerada dostları Aybek ve karısı Burta'yı öldürenlerin peşine düşüp Bizans'a (Doğu Roma'ya) gelir. Madalyon sayesinde kentin kapısından içeri kolayca girer; çünkü çift başlı kartal figürlü altın madalyon, Vezir Krizafius'un sadece üstün hizmet gösterenlere verdiği bir nişânedir. Düşmanlarını üzerine çekmek için altın madalyonu takan Tarkan, Bizans sokaklarında gezinir. Vezir Krizafius'un kızı Hera'yı bir kazadan kurtarırken Yeşiller grubunun başkanı Baba Hektor'un dikkatini çeker. Maviler Grubu'nda düşmanları olduğunu öğrenen Tarkan, Yeşiller Grubu'yla Hipodrom'daki yarışmaya katılma teklifini kabul eder. Tarkan'ın kentte kendi madalyonuyla dolaştığını öğrenen ve işlediği cinayetin ortaya çıkacağını anlayan Yüzbaşı Silas paniğe kapılır, Tarkan'a tuzaklar kurarak madalyonu ele geçirmeye çalışır. (ayrıntı değil, tanıtımda yazmış zaten.)
Altın Madalyon serisi, aslında İmparator Teodosius'un Avrupa Hun İmparatorluğu ile yaptığı anlaşmaya sadık kalmadıklarını ve sinsi bir şekilde Hunların birleşmelerini önleyici faaliyetlerde bulunduklarını göstermesi açısından çok güzel. Ayrıca Bizans döneminde eğlence amaçlı oynanan oyunların nasıl güç sembolü haline geldiğini anlatıyor. Bir tarafta imparator, vezir ve aristokrat gibi güçlülerin takımı, diğer tarafta fakir, ezilen, emeği sömürülen halk takımı. Ve ülkede söz sahibi olabilmek için kıyasıya mücadele. Sezgin Burak'ın kurgusu gerçekten muhteşem. Böylesine tarihle örtüşen yapıtlar görmek çok az..
Kitapla ve sevgiyle kalın..