Batıya doğru büyük bir hızla ilerleyen Büyük Türk-Hun İmparatorluğu, Alan ülkesini de kendisine katmıştır. Tarkan’ın babası yiğit Altar’ın kumanda ettiği küçük kale de bu ülkedeki uç karakollarından biridir. Bir gün kaleye yanında son derece güzel bir kadınla gelen Alan Beyi Kostok, onun Akatzir Prensesi Goşha olduğunu söyler. Altar bu beklenmedik konukları ağırlarken avdan dönen oğlu Tan’la Goşha arasında gizemli bir bağ oluşur. Goşha boynundaki kolyeyi Tan’a vererek oradan ayrılırken genç adamın nişanlısını terk ederek peşinden geleceğine emindir. İstediği de olur, Tan atına atlayıp sonunu bilmediği, tehlikelerle dolu bir serüvene doğru yola çıkar. Ancak Goşha’nın hesaba katmadığı bir şey vardır: Yiğit Altar oğlunun izini sürecek ve onu kurtarmaya çalışacaktır.