En zoru budur hesap vermenin ...
Kişinin kendisine hesap verebilmesidir. Kimseler kaçamaz bir gece yarısı,bir sabaha karşı kendi içinden çıkacak sorgucuların işkenceli sorularından.
Uyandığımda daha karanlıktı. Pencereyi ardına kadar açtım. Yaprak kıpırdamıyordu. Odanın içine gecenin serinliği girdi. Gece de girdi sanki. Nemli, yapışkan bir hava. İlkin hoşa gidiyor, sonra üşütüyor insanı. Karanlıkta bir şey göremedim. Evler uykuda, insanlar uykuda, doğa uykuda...
Kişi, bazen kendinden başka biri gibi oluyor. Yalnızken biz
Bırakırsın acı anıları, hepsini katarsın eylül rüzgarlarının önüne. Dipdiri, güçlü, en taze, en yeni duygularla dolu çıkarsın ana yola. Bir dolmuş, bir otobüs, bir vapur, gazeteler, kitaplar, yaşam dolar, bütün gerçeğiyle içine...
Anılar canlıdır eylül sabahları Hep de en üzücü olanlar dirilir nedense! Belki bu yağmur havası uygundur anılara dalmaya...Dalmayıp da ne yapacaksın? Gömül onların içine!