"Elimizle şekiller yapıyoruz.Hangi şekli yapacağımıza kendimiz karar veriyoruz.Üç tane el hareketi yani.Ama bunların anlamları var.Taş hareketi yapanın karşısındaki makas yaparsa,taş makası kıracağı için kaybediyor.Kağıt hareketi yapanın karşısındaki taş hareketi yaparsa kağıt taşı kapladığından kazanıyor ama makas hareketini yapanla karşılaşırsa makas kağıdı keseceğinden kaybediyor."
Şimdi size soruyorum.Kim taş,kim kağıt,kim makastır?Al birini vur ötekine değil mi?Kazanan yok bu hikayede.Ama hikaye dışında biri kazanmıştır.Bir zamanlar bilmedikleri bir oyunu bu üç arkadaşa öğreten o çocuk şimdi kazandı.
Kazanmasını kolaylaştıranlar yine o üç arkadaş oldu."O çocuk sadece yapbozu bitirdi o kadar."
İrdelenen hayatlarda çocukken yaşananlar damgasını vurmamışmıdır?
Onlarla yol aldı arkadaşlıklarımız.Oyunlar...
Hayat bir oyunmudur?
Oyun olabilecek kadar elimizde midir hayat?
Peki ya oyun gerçeğe dönüşebilir mi?
Bilmedi,bilmeden gitti bilinmezliğe.
Bilemeyenler eşlik etti cenazesine
Son yolculukta söylendi sonu
"O da ağladı onu bilmeden bilinmezliğe gömenlere."
Bilmedi, bilmeden gitti bilinmezliğe.
Bilemeyenler eşlik etti cenazesine
Son yolculukta söylendi sonu
O da ağladı onu bilmeden bilinmezliğe gömenlere..."