Tasavvuf Düşüncesinde Demokrasi

Belkıs Temren
önce siyasal demokrasiyi kurmak ve sonra sosyal demokrasiyi oluşturmaya çalışmak demokrasinin özündeki "anlam”a aykırıdır.
Sayfa 2
Hemen hemen dinsel metinlerin hepsi "hırsızlık yapma" "yalan söyleme" gibi olumlu ahlaki prensiplere yer verirken, bu tür yorumsal anlamların acaba kaçı, kaç kişi tarafından davranışlara yansıtılabiliyor?
Sayfa 103
Reklam
"Sevgi, sevilenin oluşumuna katkıda bulunabilmektir" (..) Sevgide karşılıksız hizmet anlayışı varılır. İşte sevgi budur.
Sayfa 53
Anadolu'da yeşeren Türk Tasavvufunda her toplum her insan, özgürlük bulmuş, eşitlik bulmuş, uzlaşma bulmuştur. Bu yüzden tasavvuf Anadolu'da demokrasinin temel kavramlarının arayışlarına yanıt olmuştur, bu gereksinmeden kuvvet almıştır diyebiliriz.
Sayfa 52
Hizmet etme anlayışının temellerini de yine kendi bünyemizde oluşmuş toplumsal sistemlerde bulabiliriz. Tasavvuf anlayışı belki de bunlar arasında en önemli role sahiptir.
Sayfa 7
Demokrasi "halkın, kendi kendine hükmetmesi" değil "halkın, kendi kendine hizmet etmesi" anlayışına dayanmalıdır. (..) Halkın vekilleri hükmetme yerine hizmet etme anlayışını benimsemelidir. Bunun, (..) toplumun ve toplumu oluşturan bireylerin kimliğine işlemiş olması gerekir.
Sayfa 6
Reklam
Demokratik yaşayışın gerektirdiği davranışları gösteremeyen insanlarla kurulmak istenen demokrasi aksar.
Sayfa 6
Bir toplumda özgürlük, eşitlik ve uzlaşma prensipleri yerleşmiş ve işler durumda ise, o toplumdaki düzenin adına ne dersek diyelim, oradaki sistem, demokratik bir sistemdir.
Sayfa 97
Türk tasavvufunda da düşünen insan makbuldür. "Akılla gidilmeyen yolun sonu karanlıktır" inancı hakimdir. Bilgi kutsaldır. Birikmiş bilgi edilecektir ki, üzerine yeni bilgi üretilebilsin. Edindiği bilgiyi, tarif, tasnif ve tahakkuk aşamalarından geçirmelidir. Kendi öz malı haline getirmelidir. Bilginin davranışlara yansıyabilmesi, özümsenmiş olabilmesi için düşünülerek elde edilmiş olması gerekir. İnsan sorumluluk sahibi canlıdır demiştik. Sorumluluğu taşıyabilmek ise ' bilgi" işidir, "düşünce" işidir.
Sayfa 79
Demokrasi paydasında tasavvufun rolü:
Türk tasavvufunda demokrasinin temel kavramları vardır. Hem de (..) son derece yoğun bir şekilde ince ince oya gibi işlenmiştir. Ayrıca, Türk tasavvufu demokrasiye ve cumhuriyete bağlılığını açıkça belirtmekten de çekinmemiştir.
Sayfa 134 - Kültür Bakanlığı Yayınları, 1995
Reklam
Yeni Eflatuncu görüşte, Plotinos'a göre, Tanrı akıl yoluyla bilinemez. Varlığın birliği temasını işlediği felsefesinde Tanrı'yı bilmek ve onun mutlak güzelliğine erişebilmek ancak "vecd' ve "cezbe" ile mümkündür. Yaratılan varlık, içinden çıktığı yetkinliğe doğru yükselmek ister. Bu Tanrıya dönüş, iyiye yükseliştir. Ruhun ilk ilkeyle birleşmek için düşünceyi aşması, vecd yoluyla Tanrı’da erimesi ve kendi bilincinden sıyrılması gerekir. Bu bir mertebedir ve bu mertebeye "aşk" la, tanrısal sevgiyle, yani, dünyasal ilgilerini keserek sadece Tanrıyı düşünmek ve Tanrı’yı sevmekle ulaşılabilir.
Sayfa 72
Toplumda eğer "kadın haklarından" bahsedilebiliyorsa bu, ancak, o toplumda kadının insan haklarından gereğince yararlanamadığı içindir.
Sayfa 15
Varlığının işlevini bilen insan, kendini bilen insandır.
Sayfa 118
Sosyal demokrasinin yaşandığı, insanların "kişiliklerinin" demokratik davranışlarla etkilenerek oluştuğu bir toplumda, siyasal demokrasiyi kurmak ve yaşatmak mümkün olacaktır. Ancak, bunun aksi, yani, önce siyasal demokrasiyi kurmak ve sonra sosyal demokrasiyi oluşturmaya çalışmak demokrasinin özündeki "anlam”a aykırıdır.
Sayfa 2
(Tasavvuf düşüncesinde) Nasıl bir insan amaçlanmaktadır? sorusunun yanıtı, "insan-ı kamil"dir. Buna yetkin insan, olgun insan da denilmekledir. Bu insan modeli, bugün çağımızın arayışındaki evrensel insan modelidir.
Sayfa 122
Resim