Tasavvufun bir söylem (teori), bir de eylem (uygulamalı) boyutu bulunmaktadır. Diğer bir deyişle, tasavvuf üretilir ve tüketilir. Tasavvuf düşüncesi, üretim, yani, söylem boyutunu meydana getirmektedir. Tüketimi, uygulanması ise onun yaşama geçirilmiş, yaşamlanmış halidir. Davranışlarımıza yansımış halidir. Tasavvuf dinsel simgelerle anlatıma kavuşur. Bu simgeler kaynağını Kuran ı Kerim den alır. Kaynağındaki yalın halindeki bu simgeler "anlam" yüklüdür. Her çağ bu simgeleri kendi koşullarına göre yorumlar ve onlara "yorumsal anlamlar" yükler, bu, söylem boyutuna ilişkindir; eylem boyutunda ise, simgelerin "davranışlara yansıyan, yaşama geçirilen anlamları" yüklüdür. Dolayısıyla, herhangi bir zaman diliminden kesit alarak tasavvufu anlatmaya çalışmak onu, öz anlam, yorumsal anlam ve olgusal anlam olarak tanımlayacağımız üç aşamalı çözümleme ile ele aldığımızda daha sağlıklı olacaktır.