Tasavvuf ve Ahlak Eğitimi

Hasan el-Benna
"...Fıkhın hükümü geneldir. Çünkü maksadı dinin minaresini yükseltmek ve onu yüceltmektir. Tasavvufun hükmü ise,hastır,özeldir genel değildir. Çünü o kul ile Rabbi arasında olan bir muameledir. Dolayısıyla fakih kimsenin, sufi kimseye itirazı doğrudur;ancak sufinin fakihe itirazı kimsenin, sufi kimseye itirazı doğrudur.; ancak sufinin fakihe itirazı doğru olmaz. Tasavvufların fıkha dönüp onunla yetinmek mümkündür. Ancak tasavvuf fıkıhsız olmaz. Her ne kadar mertebe itibariyle tasavvuf fıkıhtan üstün olsada fıkıh bırakılıp tasavvufa gidilemez. Tasavvuf fıkıhsız olamaz. Ancak fıkıh daha sağlam ve maslahat açısından daha geneldir. Bunun için şöyle söylenmiştir: 'Sufi, fıkıhçı olmalıdır; ancak her fıkıhçı sufi olmayabilir;"
Türler:
Kitabın Konusu:
326 sayfa
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

326 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Eser iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde tasavvuf bütün yönleriyle ele alınmış olup tasavvuf nedir ne değildir çeşitli yollarla açıklamıştır. Bilindik, bilinmedik alim ve sufilerin tasavvuf hakkındaki görüş ve yorumlarına yer verilmiş, zahiri ve batıni ilim açıklanmış, zikrin hükümlerine yer verilmiştir. Bütün bu açıklamaların sonunda ise talebelerden gelen mektuplara/sorulara cevaplar verilmiştir. İkinci bölümde, eğitim ve ahlakla ilgili neler yapılmalı, toplum ahlakını düzeltmek için nerelerde değişikliklere gidilmeli gibi pek çok soruya ayet ve hadislerden faydalanılarak cevaplar verilmiştir. Günümüzde belki de birçok insanın sorguladığı, huşu içinde namaz kılamıyorum, riya içerisinde mi amel ediyorum, büyük günahlara girdim tövbe etsem kabul olur mu gibi pek çok soru mektuplar ve kısalarla desteklenerek cevaplandırılmıştır. Kumar, fuhuş gibi büyük günahlara değinilmiş ölüm ve ölüme hazırlık konularıyla kitap sonlandırılmıştır. Okurken hiçbir şey bilmediğimi hissettim ve kitaptan öğrendiğim pek çok şey oldu. Kıssalara yer verilmiş olması ayrıca etkileyici olmuştu. Tasavvufa ilgisi olanların ilk olarak bu kitabı okumalarını öneririm.
Tasavvuf ve Ahlak Eğitimi
Tasavvuf ve Ahlak EğitimiHasan el-Benna · Nida Yayınları · 2008192 okunma
326 syf.
8/10 puan verdi
Hasan el Benna'nın İslamın kızına adlı kitabından sonra okuduğum ikinci kitabı. Yazar kitabı kısa akıcı, açıklayıcı ve ders verici bölümleri ile hayatıma yön veren önemli yazar hocalarımdan oldu. Benna kitabın girişinde tasavvufun doğuşunu tarihini, fırka ve tarifelerini anlatarak okuyucuya ön bilgi vererek kitaba hazırlamış. Sonrasında tasavvuf İslam ile bütünleşerek kazandığı anlamını hem kitap ve Sünnet, hem de felsefi ile kafalardaki soru işareti ve hatalı bazı algılamaları doğrularla anlatmış, tasavvufun birbirinden ayrılmayan önemli üç kavramı ;Şeriat, Hakikat ve Tarikatı ve tarikatın bölümü olan zahiri ve batıni ilmini tahkik ehli sufilerin görüşleriyle anlatımı, öğrencilerinin sorularını cevaplandırarak vermiş olduğu önemli bilgilerle, eğitim ahlak konusunda aile, toplum, çevre, sağlık ve daha birçok konuları ayet, hadis ışığında kısa ve akıcı bir biçimde vermiş olduğu önemli bilgi mesaj ve ikazlarla her insanın okuması kitaplığında bulundurması gereken önemli bir kitap.
Tasavvuf ve Ahlak Eğitimi
Tasavvuf ve Ahlak EğitimiHasan el-Benna · Nida Yayınları · 2008192 okunma
326 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
OKUMANIZI TAVSİYE EDİYORUM.
Merhum Hasan El Benna'nın diğer eserleri gibi bu eseri de çok değerli. Tasavvufa farklı ve tatmin edici bakışının yanı sıra farklı konularla da ilgili doyurucu bilgilerin yer aldığı güzel bir kitap.
Tasavvuf ve Ahlak Eğitimi
Tasavvuf ve Ahlak EğitimiHasan el-Benna · Nida Yayınları · 2008192 okunma
326 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
53 günde okudu
Kitap ahlak seviyemizin gelişmesi için elzem olan şeyleri, bakış açımızı geliştirmemizi ve her zaman mücadeleden vazgeçmeden çabalamamız gerektiğinğ anlatıyor. Bir Müslüman kimliğimiz var ise ona yakışan şekilde yaşayıp, gereklerini de yerine getirmemiz gerektiğini anlatıyor.
Tasavvuf ve Ahlak Eğitimi
Tasavvuf ve Ahlak EğitimiHasan el-Benna · Nida Yayınları · 2008192 okunma
10/10 puan verdi
·
Beğendi
"...Fıkhın hükümü geneldir. Çünkü maksadı dinin minaresini yükseltmek ve onu yüceltmektir. Tasavvufun hükmü ise,hastır,özeldir genel değildir. Çünü o kul ile Rabbi arasında olan bir muameledir. Dolayısıyla fakih kimsenin, sufi kimseye itirazı doğrudur;ancak sufinin fakihe itirazı kimsenin, sufi kimseye itirazı doğrudur.; ancak sufinin fakihe itirazı doğru olmaz. Tasavvufların fıkha dönüp onunla yetinmek mümkündür. Ancak tasavvuf fıkıhsız olmaz. Her ne kadar mertebe itibariyle tasavvuf fıkıhtan üstün olsada fıkıh bırakılıp tasavvufa gidilemez. Tasavvuf fıkıhsız olamaz. Ancak fıkıh daha sağlam ve maslahat açısından daha geneldir. Bunun için şöyle söylenmiştir: 'Sufi, fıkıhçı olmalıdır; ancak her fıkıhçı sufi olmayabilir;"
Tasavvuf ve Ahlak Eğitimi
Tasavvuf ve Ahlak EğitimiHasan el-Benna · Nida Yayınları · 2008192 okunma

Yazar Hakkında

Hasan el-Benna
Hasan el-BennaYazar · 55 kitap
İmam Hasan b. Ahmed b. Abdurrahman el-Bennâ Mısırlı siyasi ve dinsel önder. Müslüman Kardeşler adlı örgütün kurucusudur. Genç yaşta dinsel konulara büyük ilgi duymaya başladı. 1923'te Kahire'de dinsel ve toplumsal konularda geleneksel eğitim veren Darül-Ulum adlı öğretmen okuluna kaydoldu. 1927'de Arapça öğretmeni olarak Süveyş Kanalı yakınlarında bulunan İsmailiye'de bir ilkokula atandı. İngilizlerin ülkedeki ekonomik ve askeri varlığı açısından büyük önem taşıyan bu kentte, Müslümanları derinden sarsan olaylara tanık oldu. Mart 1928'de bir İngiliz kampında çalışan altı kişiyle birlikte İslamın ilkelerine geri dönüşü amaçlayan Müslüman Kardeşleri kurdu. 1930'larda kendi isteğiyle Kahire'deki bir okula atandı. II. Dünya Savaşı başladığında çok sayıda öğrenci, devlet memuru ve işçi Müslüman Kardeşlere üyeydi ve Örgüt Mısır toplumunun hemen bütün kesimlerini temsil eden bir önemli siyasi güç olmuştu. Örgüt üyelerinin birçoğu hükümetin ulusal çıkarlara ihanet ettiği görüşündeydi; Hasan el-Benna ise bir süre daha hükümeti destekleme taktiğine bağlı kalmaya çalıştı. Ama gerek kendisi, gerekse örgüt üyeleri yönetim açısından tehlikeli olmaya başlamıştı. Savaşı izleyen kargaşa ortamında el-Benna'nın sözünü geçiremediği örgüt üyelerinin adları, başta Başbakan en-Nukraşi'nin öldürülmesi olmak üzere (Aralık 1948), bir dizi suikast olayına karıştı. Hasan el-Benna Şubat 1949'da hükümetin göz yumduğu bir suikast sonucunda Kahirede öldürüldü. Hasan el-Benna Davetuna, Nahvün-Nur, Akidetuna, el-İhvanül Müslimun tahte Rayetül-Kuran, Muskilatuna fi daval Nizamil-İslam, Müzekkiratüd-Dava ved-Dai gibi yapıtlarında emperyalizme karşı ulusal bir hareket oluşturulmasını ve Müslüman ulusların İslam ilkelerine dayanan birliğini savundu. Ona göre Müslüman ulusların geri kalmasının nedeni din yolundan uzaklaşılmış olmasıydı.Kurtuluş, İslam öğretilerine geri dönerek sağlanabilirdi. Devlet İslam dini temelinde örgütlenmeli, İslam hukuku geçerli kılınmalıydı. Toplumun ahlakı ve eğitimi İslam ilkelerine göre yönlendirilmeli, toplumsal eşitsizlik ve adaletsizliklere son verilmeliydi.Müslüman Kardeşler örgütünün amacı da bu programı gerçekleştirmekti. Mısır'ın çeşlitli, yörelerinde kurduğu okullar ve toplumsal hizmet kurumları aracılığıyla görüşlerini yaşama geçirmeye çalışan Hasan el-Benna'nın başlattığı hareket Arap dünyasını büyük ölçüde etkilemiştir.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.