İbn Ataullah el-İskenderi'nin meşhur eseri el-Hikemü'l-Atâiyye'de iman, ahlak, ibadet, tasavvufi ahlak ve seyr u sülûk süresince dikkat edilmesi gereken hassasiyetler öne çıkmıştır. Yazarımız Şazeliyye tarikatından olması hasebiyle bu eser o tarikatta okutulmuştur. Ancak sadece Şazeliyye ile sınırlı kalmayıp diğer tarikatlar da eğitimlerine dahil etmişlerdir. Hikmetler kısa ve çarpıcı sözlerle ifade edildiği için pek çok şerhe ihtiyaç duymuş ve yüze yakın şerh kaleme alınmıştır. Bu baskının içeriğinde ise yazarın hayatı, eserin tercümesi yani hikmetler, münacaat kısmı, şerhlerden birkaç örnek ve eserin Arapça metin kısımları vardır. Diğer baskılara nazaran daha muhtasardır.
Eser hakkında ne desem yavan kalacak. Ancak beni en çok etkileyen kısmı kulluk ve dervişlik psikolojisini çok iyi analiz etmesi ve bunu şiirle nesir karışık bir üslupla yapmış olmasıdır. Başta havf-recâ olmak üzere kabz-bast, heybet-üns, cem‘-fark gibi hallere dair içerikler barındırması da hikmetlerin derinliğini artırmış.
Sufiler arasında çok rağbet gören bir eser olması hasebiyle “Namazda Kur’an’dan başka bir kitap okumak câiz olsaydı, el-Hikem okunurdu” sözü meşhurdur.
Bir diğer önemli özelliği ise okuyucuyu tefekküre sevk etmesi. Bu bağlamda en sevdiğim kısımlardan biri ile incelemeyi bitirmiş olayım;
"Hicret ve niyetin kimin için? Bir gece yarısı uyandığında yatağından kalk, şöyle yıldızlara bir bak. Düşün!"