Düşünsene lan, iki tekinsiz adama sırtını dönüyorsun…”
“Hayat bu abicim, biz de nelere sırtımızı dönmüyoruz ki!”
“Nasıl yani?”
“Boşver, gel şurda birer çorba içelim…”
“O! Buradan kurtulacağını sanan,
dönmemek üzere giden, giderken hepimizi küçümseyen, burada kalanların çürüyeceğini ima eden, kendine çok güvenen arkadaşımız gelmiş…”