Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Taşra Kızı Sözleri ve Alıntıları

Taşra Kızı sözleri ve alıntılarını, Taşra Kızı kitap alıntılarını, Taşra Kızı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Böyle uzaktan birbirini düşünmek ne kadar güzel bir şeydi...
Reklam
Ne kadar güzeldi böyle uyanmak; hayata gözlerini açmak; dünyanın bütün çiçeklerinin kokusunu içe içe, herkes uyurken; kendisi de bütün ömrünce uyuduktan sonra uyanmak.
Şimdi o, hayatını sarsan bir krizin uzak ve tatlı anısı olarak kalmıştı.
Sayfa 20
Düşünülmeden mırıldanılan saf bir melodi, gürültülü bir sesten daha anlamlı olur.
Sayfa 11
Sevenlerin, bütün hareketlerinden, konuşmalarından, hatta susuşlarından mutluluk fışkırıyordu. Düşünülmeden mırıldanılan saf bir melodi, gürültülü bir sesten daha anlamlı olur.
Reklam
Ya da bir yemeğin kötülüğünü anlatmak için şöyle derdi : "Bir insanın yemediğini, bir domuz yer; domuzunda yemediğini hizmetçi yer."
... merhametli doğanın bir mucizesi olacak: Rüyalarının amacına varmadan öleceğini bilmedi.
Sayfa 224 - enginKitabı okudu
Silja burada, umduğu desteği bulamayacağını anlamıştı. Dönmeliydi, çünkü özlemini duyduğu varlık şimdi yalnız ruhunda yaşıyordu. Onu ancak orada bulabilirdi.
Sayfa 211 - enginKitabı okudu
Sadece bir işte bulunmuş olmak için kaldığı bu çiftliğe karşı düşmanlık duymuyordu; yalnız hiçbir bağlılığı da yoktu.
Sayfa 206 - enginKitabı okudu
Reklam
Eskiden annesininkine benzeyen saçının ve gözlerinin rengi hayatın fırtınaları ve sağnakları arasında açılarak babasınınkine benzemişti.
Sayfa 89 - enginKitabı okudu
Küçük evinde yaşayan Kustaa Salmelus yaşlanıyordu gittikçe. Bütün o dertlerden kurtulmuş gibi hissediyordu kendini. Bunların baskısını ilk defa ne zaman duymaya başladığını pek iyi anımsamıyordu. Hayatını kaplayan bulutlar arasından derin bir mutluluk içinde yaşadığı zamanları anımsıyordu: Gençliğinin yalnızlık içinde geçen ışıklı günlerini. Evet, o zaman yalnızdı ve yalnızlıktan da hiç kurtulmamıştı; işte o güzel ışıklı günler birer birer uçup gitmiş, ihtiyarlık gelmiş çatmıştı.
Sayfa 75 - enginKitabı okudu
Ayrılış sırasında Hilma bir parça ağladı; bu, önüne geçilmez bir olay karşısında zayıf bir insanın boyun eğişinden başka bir şey değildi.
Bu düğünün Kustaa ile Hilma’nın hayatlarındaki etkisi, tıpkı güneşin batmadan önce son ışıklarıyla ağaçların tepelerini altın ışınlarıyla aydınlatması gibi bir şey olmuştu.
Gerçekten de Kustaa Salmelus giriştiği yaşama savaşında, hiçbir zaman oğlunun doğumundan sonraki yıllarda olduğu kadar acınacak hale gelmemişti. Artık o her zamanki gülümseyişi seyrek görülmeye başladı. Normal zamanlardaki erkekçe öfkesinden de eser yoktu; kadere boyun eğmiş bir hali vardı. Artık öfkelenmek bir işe yaramıyordu; bir sürü dert, hiçbir engele rastlamadan kalbini kemirmeye başlamıştı.
Sayfa 54 - enginKitabı okudu