Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
208 syf.
10/10 puan verdi
Ermeni edebiyatını Mıgırdiç Margosyan'un ardından ilk okumasını yaptım uzun bir aradan sonra. Kitap içsel yolculuğu tasvir ediyor. Bir hastayı ziyaret edince geçip gideriz acısını o an paylaşarak. Ama hasta günlerin, saatlerin, dakikaların, anların içinde yaşamını zihninde tekrar eder, sorgulamalar yapar, yalnızlığı ile hüzünlü bir yolculuk yapar. Kitap işte bu duyguları bir kaza ile aylardır hastanede felçli yatan birinin zihninden, iç sesinden anlatıyor. Dopdolu empati içeriyor. O kaçınılmaz Varoluş sancıları elbette güzel serpiştiriliyor anlatımın içine. Gayet başarılı, akıcı yormayan bir tarzla yazar harika bir kitap yazılmış. Keyifli okumalar.
Tavan
TavanRober Haddeciyan · Aras Yayıncılık · 201849 okunma
Reklam
208 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 saatte okudu
Hastane yatağında yatan felçli bir adamın; çaresizliğine hareketsizliğine şahit oluyoruz. Onun kendi hayal gücüyle zenginleştirdiği bir 'Tavan'ı var. Orada her şeyi bütün hareketliliği ile yaşayabiliyor. Ayrıca 208 sayfalık kitapta yaşama dair müthiş sorgulamalar var. Yalnız adam her şeye rağmen yine de umut dolu olması beni şaşırttı. Yedi aydır neredeyse yatağında kıpırdamadan yatan adamın şu cümleleri beni oldukça etkiledi. ''İşte tam yedi ay ve on iki gün geçti. İnsan bu kadar uzun süre mutluluğa bile katlanamaz. Meğer insan sadece acıya bu kadar uzun süre katlanabiliyormuş.'' Bu Ermeni yazarı ve kitabını herkese şiddetle tavsiye ederim.
Tavan
TavanRober Haddeciyan · Aras Yayıncılık · 201849 okunma
208 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Adını bilmesek de hikayesine onun gözünden tanıklık ettiğimiz felçli bir adamın yaşamı, umutları, dünya görüşü var bu kitapta. Kadife yumuşaklığında bir anlatımla buluşuyoruz. Tek mekanda geçen eserlerin başarılı bir örneği. Empati kurma garantili. Tavsiye ederim.
Tavan
TavanRober Haddeciyan · Aras Yayıncılık · 201849 okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
·
5 saatte okudu
Herşey yolunda giderken, sokakta yürürken, birden bir muz kabuğuna ayağı takılınca sırtüstü yere düşerken, kafasını kaldırım taşına çarpan kahramanımız hastane getirilir, Felç geçirmiş ve arık o hastane yatağına bağımlıdır. Tek çocuğu olan kızı hergün gelip bir saat kadar babayla kalır, ihtiyaçlarını karşılar ve döner. O yataktan sonra gideceği yer belkide mezarı olacaktır. Kocaman bir ömrü geçirmiş 60 yaşında yaşlı bir adamdır. İnsan yattığı yerden ne yapabilir sadece düşünebilir. Hiç bitmeyecekmiş gibi hunharca harcadığı gençliği. Bir zamanlar sahip olduğu herşeyi. Her satırda bende geçmişe gittim. 20li yaşlarımda 30 yaş çok uzak 40 yaşlarındakiler yaşlıydı, 50 60 yaş gözü toprağa bakanlar 70 80 yaş ölmüş ama gömmeyi unutmuşlardı. Ve bende şuan gözü toprağa bakan grubundayım. Aşkın yaşı var zanederdimAma 60 yaşındaki yatağa mahkum adamın karşılık görse hemen aşka yelken açacağını da gördüm. Ve etrafta da çok genç hatun peşinde olan büsürü enayiyi. Ne demişler davul bile dengi ile
Tavan
TavanRober Haddeciyan · Aras Yayıncılık · 201849 okunma
Reklam
208 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Rober Haddeciyan, İstanbul'daki Ermeni cemaatinin önde gelen düşünürlerinden birisi. Haddeciyan'ın tiyatro, şiir, deneme, roman, eleştiri, edebiyat tarihi üzerine pek çok eseri varmış. Tavan, Ermenice olarak, 1983 yılında yayımlanır ilk kez. Sanırım Telos yayınları tarafından 1987 yılında Türkçe yayımlanmış. Ben, Aras Yayınları'ndan okudum Tavan'ı. Romanın başında öğrendiğimize göre, anlatıcımız, yedi ay on iki gündür bir hastanede, yatağa bağımlı olarak yaşamaktadır. 60 yaşlarında İstanbul'da esnaflık yapan Ermeni asıllı anlatıcımız, bir Ermeni hastanesindedir.Saçma sapan bir kazadır, bu duruma düşmesinin nedeni. Tek çocuğu, değerlisi, kızı Satenik her gün ziyaret eder, onu.Satenik ısrarla babasını eve götürmek istese de kendisi yük olmak istemez kızına. Yan yatağından farklı farklı hastalar gelip geçerken, o gözü tavanda, tüm yaşamını düşünür. Kalp krizinden ölen Anadolu Ermenisi babasını, genç yaşta kaybettiği eşi Verjin'i düşünür.Kızı Satenik'in davranışlarından, sözlerinden, yaşamına, evliliğine dair çıkarımlarda bulunur.Bir yandan da yan yatakta yatan oğlunun başında bekleyen Alis Hanım, cinsellik dolu çağrışımlar yaratır. Bir odaya, bir yatağa hapsolan anlatıcımız, düşünerek, hatırlayarak tekdüzeliği yenmeye çalışırken, varoluşu da sorgular. Çok çok beğendiğim bir kitap oldu, Tavan.
Tavan
TavanRober Haddeciyan · Aras Yayıncılık · 201849 okunma
·
Puan vermedi
Sinekler intihar eder mi? ''Tam altı bin saatten beri sırtımı yataktan kaldırmadım. Ve yine altı bin saatten beri yere basıp pencereye kadar gitmedim. Altı bin diyorum… İnsan bu kadar süre mutluluğa bile katlanamaz. İnsan bu kadar uzun süre dinlenmeye, gezmeye, eğlenmeye bile katlanamaz. Meğer insan sadece acıya bu kadar uzun süre katlanabiliyormuş.'' yaşamımızın bundan sonrasını bir yatağa bağlı olarak geçireceğimizi düşünürmüsünüz ve buna neden olacak şeyin bir muz kabuğu olduğu.Muz kabuğuna basmasıyla değişen hayatı bir hastane odasına sıkışıp kalan bir adam görüyoruz kitapta dünyayla tek bağlantısı, odasındaki diğer yatağa gelen giden hastalar... Tavan (Arasdağı) 20 yıl sonra yeniden yayımlandı. Ermenice edebiyatın yaşayan en üretken yazarlarından addedilen Rober Haddeciyan’ın, Türkçede ilk baskısı 1997’de Telos Yayınları tarafından yapılan romanının gözden geçirilmiş yeni baskısı Aras Yayıncılık
Tavan
TavanRober Haddeciyan · Aras Yayıncılık · 201849 okunma
185 syf.
8/10 puan verdi
Onlarca eseri olmasına rağmen halen neden Türkçe'ye çevrilmemiş olduğunu sorguladığım, İstanbul'da entelektüel hayatın yaşayan önemli isimlerinden biri olan Rober Haddeciyan'ın Tavan isimli bu kısacık fakat şahane romanını okudum. Kahramanın ağzından anlatılan, tek hayatı bir hastane odasından ibaret olan, düşüncelerini mahkumu olduğu o beyaz daracık tavanına yansıtarak yaşayan 60 yaşında bir erkek. Aylar önce muz kabuğuna basıp düşmüş, o zamandan beri bir hastanede yatalak, iletişim kurduğu insanlar kendisini sık sık ziyarete gelen kızı, hastabakıcılar, hemşireler ve zaman zaman odasını paylaştığı diğer hastalar. Tek mekanda geçen romanda anlatıcı tek mekanın tasvirini yapmıyor sadece, biz onun zihnine giriyoruz, hayal kuruyoruz, geçmişe gidiyoruz, gelecekle ilgili varyasyonlar kuruyoruz. Anlatıcı yatalak fakat, bütünüyle umutsuz değil, intihar düşüncesi geçmiyor kafasından, küçük şeylerden mutlu oluyor. Fakat bir hayat muhasebesi de tutuyor tavanda, zaman ve mekan bazen algısını kaybediyor. Bütünüyle depresif olmasa da sorguluyor hep. Bana farklı şeyler hatırlattı Tavan, okurken ara ara durup düşündüğüm yerler oldu. Sıcak ve dokunaklı bir hikaye... Ben çok sevdim, tavsiye ederim. .. .. "Tam 6 bin saatten beri sırtımı yataktan kaldırmadım. Ve yine 6 bin saatten beri yere "basıp pencereye kadar gitmedim. Düşünün bir kere, tam 6 bin saat... İnsan bu kadar uzun süre mutluluğa bile dayanamaz. Insan bu kadar uzun süre eğlenmeye, tatile bile katlanamaz. İnsanoğlu yalnızca acıya bu kadar uzun süre eğlenmeye, tatile bile katlanamaz. İnsanoğlu yalnızca acıya bu kadar uzun süre dayanabiliyormuş." ..
Tavan
TavanRober Haddeciyan · Telos Yayıncılık · 199749 okunma
Resim