‘Hoşça kal dediğimizde,içeri buyur ettiğimiz nedir gerçekte?’
.
Hansel ve Gretel kaçıyor ve ilerledikçe ekmek kırıntıları değil telgraflar bırakıyorlar arkalarında..Modern bir masal mı sandınız?
Sanırım biraz daha farklı bu..
Bir adam,başka bir adamla kaçan eşini bulması için bir dedektifle anlaşıyor.
Dedektif ise uzaklara,tayga ormanlarına gidiyor..
Telgrafların peşinden. Evet, sonu baştan belli bir masalın içinde gibi. En nihayetinde : “Bazen görmek,bir gerçeğin teyit edilmesidir yalnızca”
Yolda dedektif düşünüyor, biz de.
Madem bir kadın bir adamla kaçmaya karar veriyor, neden izlerini gizlemiyor? Neden her durağında kaçtığı yere haber gönderiyor?
Kaçıyor mu sahiden?
Yoksa kaçma fikrini mi biz mi yaratıyoruz?
.
Cristina Rivera Garza, gergin bir ip üzerinde yürütüyor kullandığı dil sayesinde. Eş,dedektif ve arka planda ucu bucağı seçilmeyen orman.. Kısa ama etkili..
.
Banu Karakaş çevirisi ve Faruk Baydar kapak tasarımıyla~