Tefeci Gobseck

Honore de Balzac

Tefeci Gobseck Sözleri ve Alıntıları

Tefeci Gobseck sözleri ve alıntılarını, Tefeci Gobseck kitap alıntılarını, Tefeci Gobseck en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Hayat dediğiniz şey, paranın harekete getirdiği bir makine değil mi ki?”
“Zengin kişilerin halılarını çamura bulamaktan hoşlanırım. Bayağlıktan değil, onlara zaruretin pençesini hissettirmek için.”
Reklam
İyilik, onu yapana zarar vermediği zamanlar, kendisine iyilik edilen kimseyi öldürür.
Sayfa 33
“…iyilik, onu yapana zarar vermediği zamanlar, kendine iyilik edilen kimseyi öldürür.”
“Bütün günlerini eşyalarını ovmakla geçiren yaşlı kızların soğuk odalarını andıran odasında, çalışma masasının yeşil örtüsünden, ta karyolanın önündeki seccadeye kadar her şey eski ama temizdi.”
“Bana gençliğimi hatırlatacak bir heyecan için bin frank vermeye hazırdım.”
Reklam
“…dürüstlük ve kabiliyet otuz yaşından önce bir çeşit hipotek sayılır ama, o yaş geçtikten sonra, artık hiçbir insana güvenilemez…”
“…tıpkı ördek kesilen bir mutfakta olduğu gibi, ortalığı büyük bir sessizlik kaplardı...”
Benim ilkelerim de insanlarınki gibi değişti. Her iklimde ilke değiştirmek zorunda kaldım. Avrupa’nın övdüğü şeyi Asya cezalandırıyor. Paris’te ahlaksızlık olan bir şey, Azorları geçince bir zorunluluğa dönüşüyor. Bu dünyada her şey değişiyor. Yeryüzünde iklimlere göre ayrı ayrı kılıklara giren törelerden başka bir şey yok. İster istemez tüm toplum kalıplarına uyan bir insan için, inançlarda, ahlak kuralları da değersiz sözlerden başka bir şey değildir. Elde kala kala, doğanın içimize koyduğu tek duygu kalıyor; o da kendini koruma içgüdüsüdür. Sizin Avrupa toplumlarımızda bu iç güdüye kişisel çıkar derler.
Zenginler, mallarını mülklerini sağlama bağlamak için mahkemeler, yargıçlar, giyotinler bulmuşlar.
Reklam
Şu çocukcağızın iki üç milyon parası olmaması ne talihsizlik değil mi?
Yaşamdan, insanlardan iğreniyordum. Kendi kendime, her şey parayla mı çözümlenmeli, diye soruyordum.
Zenginler, mallarını mülklerini sağlama bağlamak için mahkemeler, yargıçlar, giyotinler bulmuşlar.
İnsan on dört yaşında ne geleceği, ne geçmişi, ne de bazı toplum gereklerini düşünebilir...
Ölüm döşeklerinin dört bir yanında dolaşan insanların ruhları eğer düşüncelerini tasvir etmek kabil olsaydı kimbilir ne korkunç manzaralar arzederdi. Dönen dolapların, kurulan plânların, yapılan gizli tertiplerin âmili daima servettir.
Sayfa 52 - Milli Eğitim Yayınları 1947 BaskısıKitabı okudu
918 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.