Kur'an'ın Anlamı ve Tefsiri

Tefhimu'l-Kur'an - 3.Cilt (Büyük Boy)

Ebu'l A'lâ el-Mevdudi

Tefhimu'l-Kur'an - 3.Cilt (Büyük Boy) Gönderileri

Tefhimu'l-Kur'an - 3.Cilt (Büyük Boy) kitaplarını, Tefhimu'l-Kur'an - 3.Cilt (Büyük Boy) sözleri ve alıntılarını, Tefhimu'l-Kur'an - 3.Cilt (Büyük Boy) yazarlarını, Tefhimu'l-Kur'an - 3.Cilt (Büyük Boy) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Doğru Bir Hayat Tarzı
İnsanın seçimine açık, pek çok çeşitli düşünce ve eylem yolları vardır. Bütün bu farklı yolların doğru yollar olamayacağı açıktır. Çünkü bir tek doğru yol vardır. Bu nedenle bu doğru yol üzerine kurulan bir tek doğru hayat felsefesi ve doğru hayat felsefesine dayanan bir tek doğru hayat tarzı olabilir. Dolayısıyla doğru Hayat tarzını seçmek, insanın en önemli ve en vazgeçilmez ihtiyacıdır. Çünkü yanlış bir seçim, onu felakete götürebilir. İnsan, tüm diğer hayvanî ihtiyaçlarını tıpkı hayvanlar gibi karşılayabilir; fakat bu doğru hayat tarzını seçimi, onun insan olmak münâsebetiyle en temel ihtiyacıdır ve onsuz insan hayatı, başlı başına bir hata teşkil edebilir.
Furkan 67 "Onlar, harcadıkları zaman, ne israf ederler, ne kısarlar; (harcamaları,) ikisi arasında orta bir yoldur."
Sayfa 601Kitabı okudu
Reklam
"Cahiller": Okuma-yazma bilmeyen ve öğretim görmemişler değil, kaba ve küstah kişilerdir.
Sayfa 600Kitabı okudu
Allah'ın gerçek kullarının dikkati çeken ilk niteliği "yürüyüş"leridir. Çünkü, yürüyüş kişinin karakterini gösterir. Kibir ve gurur gösterisi içinde değil, mütevazı ve vekarlı bir yürüyüş, yürüyenin soylu ve ağır başlı bir kişi olduğunu gösterir.
Sayfa 600Kitabı okudu
Furkan 63 "O Rahman (olan Allah)ın kulları, yeryüzü üzerinde alçak gönüllü olarak yürürler ve cahiller kendileriyle muhatap oldukları zaman "Selam" derler."
Sayfa 598Kitabı okudu
"Olsa olsa, hayvanlar gibidir onlar", çünkü körü körüne tutkularının ardından giderler. Nasıl, koyunlar ve sığırlar sürücülerinin kendilerini nereye otlağa mı, yoksa kesimhaneye mi götürdüğünü bilmezse, böyle insanlar da nereye sürüklendiklerini -fekaket mi, kurtuluşa mı- bilemezler. Aradaki tek fark, hayvanların aklının olmaması ve götürüldükleri yer konusunda sorumluluklarının bulunmamasıdır. Fakat ne yazık ki, akıl nimetiyle donatılmış insanlar hayvanlar gibi davranabilmektedir. Dolayısıyla, durumları hayvanlarınkinden çok daha kötüdür.
Sayfa 591Kitabı okudu
Reklam
"... hevasını ilah edinen", arzu ve tutkularının kölesi olandır. İlahına ibadet eden biri gibi, o da tutkularına ibadet ettiğinden, bir puta tapan kadar şirk suçu işlemektedir. Tutkularının kölesi olan bir insan, dümeni olmayan gemi gibi, hevası kendisini nereye sürüklerse oraya gider. Doğruyla yanlış, hakla batıl arasındaki fark onu hiç rahatsız etmez ve böylesi bir seçimde bulunmak da istemez.
Sayfa 591Kitabı okudu
Furkan 43 "Kendi istek ve tutkularını (hevasını) ilah edineni gördün mü? Şimdi ona karşı sen mi vekil olacaksın?" Fueka 44 "Yoksa sen, onların çoğunu (söz) işitir ya da aklını kullanır mı sayıyorsun? Onlar, ancak hayvanlar gibidirler; hayır, onlar yol bakımından daha şaşkın (ve aşağı)dırlar."
Sayfa 590Kitabı okudu
El-Furkan: Ölçü. Doğruyla yanlışı, erdemle kötüyü ve hakkla batılı ayırıp değerlendirmede ölçü olduğundan dolayı Kur'an'a El-Furkan denmiştir.
Sayfa 571Kitabı okudu
Furkan 2 "Göklerin ve yerin mülkü O'nundur; çocuk edinmemiştir. O'na mülkünde ortak yoktur, her şeyi yaratmış, ona bir düzen vermiş, belli bir ölçüyle takdir etmiştir."
Sayfa 570Kitabı okudu
Reklam
Belki halkı kandırabilirsiniz, ama açık gizli her şeyden, hatta tüm içinizden geçenlerden haberdar olan Allah'ı kandıramazsınız.
Sayfa 557Kitabı okudu
Nasıl kör bir adam takılıp düşmedikçe yolunun üstündeki taşı göremezse, basiret sahibi olmayan bir insan da çevresinde Allah'ın Nuruyla parlayan ve ışıldayan gerçekleri göremez. Böyle bir adam, ancak yaptıklarının sonuçlarıyla karşı karşıya kaldığı zaman bu gerçekleri görebilir.
Sayfa 548Kitabı okudu
Allah için NUR kelimesinin kullanılışı, hiçbir zaman O'nun zatının Nur olduğu anlamına gelmez. O, her şeyi bilen, her şeye gücü yeten, her hikmete sahip .. ve tüm Nur'a sahip mükemmel varlıktır.
Sayfa 548Kitabı okudu
Mahiyeti gereği sınırlı olan insanın görüş kapasitesi bu Nur'u kuşatamaz, kavrayamaz. O ancak değişken parlaklıkta, görünüp kaybolan ve ancak karanlığa zıt olarak algılanabilen sınırlı fiziki ışıkları kuşatabilir ve kavrayabilir. Fakat 'Mutlak Nur"un zıddı (karanlık) yoktur, asla kaybolmaz, sürekli ışır ve her zaman var olan ihtişamıyla her yere yayılır, insanın algısının ve kavrayışının ötesindedir. "Doğuya da Batıya da ait olmayan mübarek bir zeytin ağacından yakılan lamba" ifadesi ise, lambanın kusursuz ışığı ve parlaklığı hakkında bir fikir vermek için kullanılmış bir mecazdır.
Sayfa 548Kitabı okudu
İslâm hür insanların kaçırılıp, köle olarak alınıp satılmalarını bütünüyle yasaklamıştır. Savaş esirlerinin ise, Müslüman savaş esirleriyle değiştirilinceye, ya da fidye karşılığında serbest bırakılıncaya kadar köle olarak tutulabilmelerine izin vermiş fakat emretmemiştir.
Sayfa 542Kitabı okudu
194 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.