Bu topraklar çok zalim gördü de, bir o kadar da yiğit, hak bildiğinden ve inancından taviz vermeyen hakikat aşıkları görmedi mi? Hallac-ı Mansur’un sesi hala dört bir yanında yankılanmıyor mu bu toprakların?
Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarını yetiştiren Harbiye, Türk milleti için bağımsızlığın ve kurtuluşun ilk şafağı olmuştur. Harbiyeli, Türk milletinin göğsünü gurur duygularıyla kabartan, müdafaa hattını yüreğine kuran şanlı ad...
Sağlık muayenesi için Ankara Adliyesi’ne getirilirken, bir gazetecinin “Ergenekon Terör Örgütü ile irtibatınız olduğu iddia ediliyor?” Sorusuna tereddütsüz bir şekilde “Hayır, Mustafa Kemal’le irtibatım var.” diyen inançlı sesi duyduk.
Onurlu Türk askerinin haksızlık adaletsizlik karşısında Mustafa Kemal Atatürk’ten aldığı güçle nasıl dimdik ayakta kaldığını nasıl savaştığını gördüm.Bu baştan aşağı irade ve vatan sevgisiyle kaplı insanın ergenekon balyoz gibi isimler verilen kumpas davalarında gencecik yaşında “imzalamıyorum “ ,”Mustafa Kemal ile irtibatım var.” Ve “ ben ıslah olmadım” gibi cümleleri ile karşısında ki Türkiye cumhuriyetine ve Atatürk’e duyulan, kin ve nefretin ete
kemiğe bürünmüş haline meyda okumasını gördüm. Okudukça tekrar üzüldüm tekrar balık hafızalı oluşumuza kahroldum. Bağıra bağıra gelen bu örgütün durdurulamamasına kahroldum. İnsan adını taşıyan ve bu kadar kötülüğü bu kadar kini içinde barındıran bu güzelim vatanın altına dinamitler koymaya çalışan varlıklar karşısında daha yeni mezun bir teğmenin kutlu asil direnişinin öyküsü... Ne kara günlerden geçtik ve geçiyoruz geçeceğiz dedirtti. Gerçek vatansever olmakla maaşlı vatansever olmak arasında ki farkı okumak isterseniz gelin bu kitabın her satırında bulun bunu.
TeğmenMehmet Ali Çelebi · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201469 okunma