Tehlikeli Masallar

Ahmet Altan
Yanımda kimse olmadığından değil yalnızlığım, yalnız olduğumu söyleyebileceğim kimse olmadığı için yalnızım ben.' `Deneyimlerimle, içine aşk karışmamış her ilişkinin iyi gittiğini, aşkın ise bütün ilişkiyi karmaşık hale getirdiğini anlamıştım; buna rağmen kendimi tutamayıp gene aşkın o çetrefil, hırpalayıcı, karışık, acılarla dolu, vahşi, bencil ve düşmanca yollarında gezinmeye dalıyordum; iyinin ve kötünün bu kadar açık biçimde önümde durduğu bir seçimde neden kötü olanı, yani aşkı seçtiğimi kavrayamıyorum. Tek bildiğim, aşk, bütün bu tehlikeleri göze aldıracak kadar çekiciydi ve o çekiciliğin kenarında dolaşıp biraz eğlenip sonra yoluma devam ederim dersen, farkına bile varmadan sınırı aşıp aşkın ormanlarına dalıveriyordun.' Tehlikeli Masallar'ın kahramanı böyle söylüyor. Ahmet Altan, bu son romanında, vazgeçilemeyen bir eski sevgiliyle, yeni bir sevgili arasında gidip gelen bir `yalnız'ın öyküsünü anlatıyor. Müthiş bir gözlem, ustaca bir kurgu, açık, anlaşılır bir anlatımla sevginin ve aşkın en güzel örneklerinden birini veriyor. 1996 Ekimindeki ilk basımından bu yana okurun bitmeyen ilgisiyle karşılanan, en çok okunan kitapların başında gelen Tehlikeli Masallar, Ahmet Altan'ın Türk romancılığındaki yerini perçinledi.
256 sayfa
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

256 syf.
6/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Kitabı çok sevdiğim söylenemez. Kitabın iki ana kahramanının yaşadıkları duygu çelişkileri yer yer çok güzel ifade edilsede genel anlamda konuyu sevmedim. Daha doğrusu kahramanların yaşantısını sevmedim. Bir gazatede sadece cinayet haberlerini araştıran bir gazeteci yıllar önce bir kitap yayınlamıştır. Günün birinde genç bir kız gelerek yazarla tanışmak ister ve bu tanışıklık bir yakınlaşmaya döner. Arada yaş farkı olmasına karşın bu ilişki ardından yalan, ihanet ile sürer. Ve birden biter. Sonunu güzel bağlayamamış. İhanet, yalan, ağırlıklı işlensede konunun özünde, ilgi ve güven bekliyen bir kadın ki, bu kadın sevdiğine her şeyi vermektedir ama ilgisizlik her şeyi öldürür. Kitabın bitişi havada kalmış.
Tehlikeli Masallar
Tehlikeli MasallarAhmet Altan · Can Yayınları · 19961,676 okunma
248 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Ahmet Altan'ın yine aşk, tutku, cinsellik, ihtiras, aldatmalardan oluşan bir kitabını daha okumuş bulunmaktayım :)) Bu kitabı biliyordum, hatta okuma sırasına da almıştım ama yazarın Kristal Denizaltı'sını okuyunca bir takipçimin tavsiyesiyle okunmasını erkene aldım. Altan'ı, derinliklerine indiği insanın hislerini en ince ayrıntısına kadar anlatmasını iyi becerdiği için seviyor ve hevesle okuyorum. Bu durumun kitaptaki kahraman dahil diğer karakterleri tanımamıza kaynaklık ettiğine inanıyorum. Bu kitapta da yalnız bir adamın iki aşk arasında git-gelleri iyi anlatılmış. Ahmet Altan sevenlerin okuması gereken bir roman diyebilirim.
Tehlikeli Masallar
Tehlikeli MasallarAhmet Altan · Everest Yayınları · 20131,676 okunma
256 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Yazar kadınları çok iyi tanıyor ve kitapta altı çizilecek çok fazla cümle var. Cinsellik, ihanet, tutku, bağımlılık ve aşk. Belkide aşk olduğunu zannetmek. Yazar aslında bir kadına değil, kadınlara aşık. Çocukluğunda hiç yatak odası olmayan, sığıntı gibi oradan oraya sürüklenen bir adamın, kadınlar arasındaki sürüklenişi anlatan sürükleyici bir kitap. Yılan-prens masalını unutmamaya çalışacağım
Tehlikeli Masallar
Tehlikeli MasallarAhmet Altan · Can Yayınları · 19961,676 okunma
248 syf.
3/10 puan verdi
·
11 saatte okudu
Tarz meselesi sanırım. Roman okumayı sevsem de bu romanı hiç sevmedim. Bitirene kadar canım çıktı diyebilirim. Detaya inmek istemiyorum, genelde okuduğum her kitapta mutlaka altını çizdiğim cümleler olur ancak bu kitapta altını çizdiğim tek bir cümle bile olmadı. Bana hitap etmedi ne yazık ki...
Tehlikeli Masallar
Tehlikeli MasallarAhmet Altan · Everest Yayınları · 20131,676 okunma
256 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabın erkek karakteri bir yazardı kadın karakteride adamın yazdığı kitaptaki kadına benzediğini iddia eden kadındı ve ben de adamın yazdığı kitaptaki karaktere kendini benzeten kadına kendimi benzetiyorum. Ne diyorsunuz?
Tehlikeli Masallar
Tehlikeli MasallarAhmet Altan · Can Yayınları · 19961,676 okunma
248 syf.
5/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Ahmet Altan’ın bugüne kadar okuduğum tüm kitaplarını beğenmiştim ancak bu romanı çok başarılı bulmadım. Sürekli olarak bir tekrar vardı. Gerek sonunu gerekse o sona ulaşma şeklini de beğenmedim.Daha vurıcu bir son bekliyordum.
Tehlikeli Masallar
Tehlikeli MasallarAhmet Altan · Everest Yayınları · 20131,676 okunma
·
Puan vermedi
Yanımda kimse olmadığından değil yalnızlığım, yalnız olduğumu söyleyebileceğim kimse olmadığı için yalnızım ben.' `Deneyimlerimle, içine aşk karışmamış her ilişkinin iyi gittiğini, aşkın ise bütün ilişkiyi karmaşık hale getirdiğini anlamıştım; buna rağmen kendimi tutamayıp gene aşkın o çetrefil, hırpalayıcı, karışık, acılarla dolu, vahşi, bencil ve düşmanca yollarında gezinmeye dalıyordum; iyinin ve kötünün bu kadar açık biçimde önümde durduğu bir seçimde neden kötü olanı, yani aşkı seçtiğimi kavrayamıyorum. Tek bildiğim, aşk, bütün bu tehlikeleri göze aldıracak kadar çekiciydi ve o çekiciliğin kenarında dolaşıp biraz eğlenip sonra yoluma devam ederim dersen, farkına bile varmadan sınırı aşıp aşkın ormanlarına dalıveriyordun.'
Tehlikeli Masallar
Tehlikeli MasallarAhmet Altan · Can Yayınları · 19961,676 okunma
248 syf.
·
Puan vermedi
·
36 saatte okudu
Berrin gibi ben de kendimi buldum Zübeyde'de.. kitabın sonuna geldiğimde Berrin diye biri yokmuydu acaba dedirten cümleler belki de benim de hayatımın sorgulanması anlamımı taşıyordu acaba. Kitap bir paradoks gibi geldi bitince bana...
Tehlikeli Masallar
Tehlikeli MasallarAhmet Altan · Everest Yayınları · 20131,676 okunma
248 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Ahmet Altan kitaplarını, her zaman zevkle okuyorum. Duyguları çok gerçekçi ve güzel ifade edip kendimden birşeyler bulmamı sağlıyor. Yine bir aşk hikayesi vardı bu kitapta da. Arada kalmışlık ve bu arada kalmışlık ile yaşanan gelgitler, umutsuzluklar, kararsızlıklar, yoğun duyguların bol oldugu sürükleyici bir konu. Açıkçası kitabı okurken kafamda bir son belirlemiştim. Ama son sayfayı bitirdiğimde beni tatmin eden bir son bile göremedim.Altan belki de bu değişik duyguların sonucunu okuyucunun hayal gücüne bırakmıştır. Ben zevkle ve merakla okudum. Sizlere de nacize tavsiyemdir :))
Tehlikeli Masallar
Tehlikeli MasallarAhmet Altan · Everest Yayınları · 20131,676 okunma
248 syf.
·
Puan vermedi
·
36 saatte okudu
Yazar kadınlardan anlıyor bu bir gerçek. Kitap akıcıydı ama bi ara sıkmaya başladı. Bence sevişme kısımları gereksiz uzatılmış.. Okurken kitaptaki yazarı nedense hep Ahmet Altan olarak hayal ettim yazım dilinden dolayı sanırım. Kitapta bolca altını çizmelik cümle vardı. Ve yine nedense Berrini benimsedim, yazar başka kadınlarla olduğundan ona sinirlenmeye başladım tüm ilişkiler biribirine karşı oyun gibiydi. Yazar temelde iki kadın arasında kalmıştı ama bence kendi benliğiyle tüm kadınlar arasında bocalayıp durdu yazdığı kitabında da Berrinle birlikte kendini bulmaya çalıştı. Yazarın okuduğum ikinci kitabıydı devam edicem :)
Tehlikeli Masallar
Tehlikeli MasallarAhmet Altan · Everest Yayınları · 20131,676 okunma

Yazar Hakkında

Ahmet Altan
Ahmet AltanYazar · 23 kitap
1950 yılında Ankara'da doğdu. Annesi Kerime Altan, babası gazeteci Çetin Altan'dır. 1959 yılında ailecek İstanbul'a geldiler. Altan, ortaöğrenimini değişik okullarda devam etti. Bir süre Robert Kolej'e devam ettikten sonra Ankara Koleji'nde yatılı olarak okudu. Lise öğrenimini 1970 yılında İstanbul Kültür Koleji'nde tamamladı. 18 yaşında, lise öğrencisi iken evlendi. 1972 yılında bir kızı, 1980 yılında bir oğlu oldu. Bir süre Orta Doğu Teknik Üniversitesi'ne devam etti. 1981 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nden mezun oldu ve gazeteciliğe başladı. Gazetecilik yaşamı Gazeteciliğe Hürriyet gazetesinde gece muhabiri olarak başladı. Aynı gazetede şef muhabirliği, şeflik, dış haberler editörlüğü, köşe yazarlığı yaptı. Güneş, Milliyet ve Yeni Yüzyıl gazetelerinde uzun yıllar köşe yazarlığı yaptı. Milliyet gazetesinde çalıştığı dönemde, gazetede Kürtlerin çoğunluğu oluşturduğu kurgusal bir “Kürdiye” ülkesinden bahseden yazısı nedeniyle gazetedeki işine son verildi. 2007 yılında Taraf gazetesinin kurucusu olan Altan, Alev Er ile birlikte Genel Yayın Yönetmenliğini üstlendi. Daha sonra Er'in ayrılmasıyla gazetenin Genel Yayın Yönetmenliği görevini tek başına yürütmeye devam etti. Gazetenin "Kum Saati" adlı köşesinde, köşe yazarı olarak yazılar yazdı. Eylül 2008'de Ermeni Kırımı’nın kurbanlarına adadığı bir köşe yazısı nedeniyle Türklüğe hakaretle suçlandı. Taraf gazetesi 2009 yılında Leipzig Bankası Medya Vakfı tarafından verilen dünyanın prestijli basın ödüllerinden biri olan Özgürlük ve Medyanın Geleceği Ödülü'ne, 2011'de e Uluslararası Hrant Dink Vakfı tarafından özgür ve adil bir dünya için çalışan, ilham ve umut ışığı kişilere verilen Hrant Dink Barış Ödülü'ne layık görüldü. Altan, Aralık 2012'de Yasemin Çongar ile birlikte Taraf gazetesindeki görevinden istifa etti. Taraf'taki yazılarına son vermesinin ardından 2015'e dek roman yazdı. 7 Ekim 2015'te gazeteciliğe geri döndü ve Haberdar'da yazmaya başladı. TV programcılığı Doksanlı yılların ortalarında Neşe Düzel ile birlikte Star TV'de Kırmızı Koltuk isimli tartışma programını hazırladı ve sundu. Romancılığı İlk edebî eseri "Paltolu Donkişot" adlı iki kişilik piyes idi. 1982 yılından itibaren romanlar ve deneme kitapları yayımladı. İlk romanı Dört Mevsim Sonbahar'da post modernist ögeleri kullandı ve romanın kendisini romanın konusu haline getiren üstkurmaca tarzı ile kaleme aldı. Bu romanı ile Akademi Kitabevi Roman Büyük Ödülü'ne değer görüldü. 1985 yılında ikinci romanı Sudaki İz yayımlandı. Çok satan ve çok eleştirilen bu roman, yayımlanmasından dokuz ay sonra müstehcenlikle suçlanarak toplatıldı. İki yıl süren yargılamadan sonra içindeki iki buçuk sayfalık bir bölümün müstehcen içerik olduğuna ve imhasına karar verildi. Kitap, müstehcen olduğuna karar verilen kısımları siyah bantla kapatılıp, mahkemenin sakıncalı bulduğu cümleleri içeren kararı da kitabın başına eklenerek yeniden yayımlandı. 1991'de üçüncü romanı Yalnızlığın Özel Tarihi yayımlandı. İlk romanında kullandığı üstkurmacanın çeşitli alt tekniklerini dördüncü romanı Tehlikeli Masallar'da uyguladı.[9] Bir türlü vazgeçilmeyen eski sevgilisiyle yeni bir sevgili arasında duyguları gidip gelen yalnız bir ini anlattığı bu roman, yılın en çok okunan romanlarından biri oldu. 1998 yılında yayımlanan beşinci romanı Kılıç Yarası Gibi, Yunus Nadi Roman Ödülü'ne değer görüldü. Kılıç Yarası Gibi'nin devamı sayılabilecek altıncı romanı İsyan Günlerinde Aşk, 2001 yılında yayımlandı. Bu iki romanda II. Abdülhamid dönemindeki yönetim anlayışına, İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin faaliyetlerine geniş yer verdi. Bu romandan sonra "Kristal Denizaltı", "Ve Kırar Göğsüne Bastırırken" adlı deneme kitaplarını "Aldatmak" ve "En Uzun Gece" romanlarını yayımladı. Bir kadının kocasını aldatırken, neredeyse an be an hissettiklerini anlattığı Aldatmak, beş günde yüz bin adet satıldı. Ara verdiği romancılığa 2012'de Taraf gazetesindeki görevinden istifa ettikten sonra yeniden döndü. Son romanı En Uzun Gece'den sekiz yıl sonra 2015 yılında Son Oyun adlı romanını yayımladı. Bu romanın kahramanı da uzun süredir roman yazamamış bir romancı idi. İki yıl sonra yayımladığı Ölmek Kolaydır Sevmekten adlı romanda 1912-1913 yıllarında toplam altı aylık bir sürede Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşanan olayları bir ailenin fertlerinin hatırladıklarına dayanarak anlattı. Kılıç Yarası Gibi ve İsyan Günlerinde Aşk romanlarındaki ailenin bireyleri bu romanda günümüzde yaşayan torunları Osman’la konuşarak tekrar okuyucuyla buluştular. Davalar Altan, 17 Nisan 1995'te Milliyet gazetesinde yayımlanan “Atakürt” başlıklı köşe yazısı nedeniyle Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde yargılanıp 1 yıl 8 ay hapis cezası aldı, gazetedeki işinden de kovuldu. 4 Ocak 2012'de Roboski katliamı ile ilgili kaleme aldığı “Devlet Yardakçılığı ve Ahlak” başlıklı yazısıyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a basın yoluyla hakaret ettiği gerekçesiyle 1 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme hapis cezasını 7 bin lira adli para cezasına çevirdi. 2 Eylül 2015'te Samanyolu Haber kanalında katıldığı bir programdaki konuşmalarından dolayı Altan hakkında ‘Cumhurbaşkanı’na, hükûmete, kamu görevlilerine hakaret ve halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek’ iddiasıyla soruşturma başlatıldı. 2016 Türkiye askerî darbe girişiminin ardından başlatılan soruşturma kapsamında Ahmet Altan ile kardeşi Mehmet Altan, 10 Eylül 2016 sabahında gözaltına alındı. Altan kardeşlerin, Nazlı Ilıcak ile beraber 14 Temmuz 2016'da (darbeden bir gün önce) çıktıkları TV programında “sübliminal darbe mesajı” verdikleri nedeniyle haklarında gözaltı işlemi uyguladığı belirtildi. Bu bağlamda Ahmet Altan, aynı zamanda darbeyi önceden bilmekle de suçlandı. Gözaltına alındıktan 12 gün sonra ifadesi alındı ancak savcılıkta açıklama yapacağını belirterek Emniyet'te yöneltilen hiçbir soruyu yanıtlamadı. Bu sırada Altan kardeşlerin avukatlarıyla Adliyede beraber bulunan HDP Milletvekili Garo Paylan, Altanlar hakkında verilen kararın daha avukatlara bile bildirilmeden önce, Sabah gazetesinin internet sayfasında yayınlanmasına tepki gösterdi. Kararın ardından Ahmet Altan tutuksuz yargılanmak üzere adlî kontrol şartıyla serbest bırakıldı ancak kardeşi Mehmet Altan tutuklandı. Serbest bırakılmasının üstünden 24 saat geçmeden Başsavcılığın itirazı üzerine nöbetçi 1. Sulh Ceza Hakimliğince hakkında yakalama kararı çıkartıldı. ‘FETÖ üyesi olmak’ ve ‘hükûmeti ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek’ suçlamasıyla tutuklandı. İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 4 Kasım 2019 tarihli kararıyla “FETÖ terör örgütüne yardım etmek” suçundan 10 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı ve adli kontrol şartıyla tahliye edildi. 12 Kasım 2019 tarihinde tekrar tutuklandı. 14 Nisan 2021 tarihinde 4 yıl 7 ay kaldığı Silivri Cezaevi'nden tahliye edildi.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.