Ahmet Altan'ın yine aşk, tutku, cinsellik, ihtiras, aldatmalardan oluşan bu kitabını yaklaşık 10 yıl sonra tekrar okudum... Sebebi de bir arkadaşımın okuduğunu söylemesi ve bana anlattıklarının bu kitaptan hiç bir şey hatırlatmaması. Merak edip tekrar okudum ama pişman oldum. Kadın ruhundan anladığını sanan ve kitaplarında hep bundan övgü ve gururla bahseden Altan, aslında kendi doyumsuzluklarının ve mutsuzluklarının bir analizini yapmış yine. hayatının merkezine sadece cinsellliği oturtan, vermekten çok almaya dayalı, sonunda hep yalnız ve mutsuz olan, aradığını hiç bir zaman bulamayan ve bulma olasılığı da olmayan tipik bir erkek profili. Skorcu, mutsuz, yalnız ve para dışında bir şey vermek zorunda olmadığı için de sadece profesyonel ilişkilerden tatmin olan "Issız Adam" filmindeki kahramanı hatırlattı bana. Sonuç olarak iki kere değil, bir kere bile okumak gerekmez bana göre.