Tutunamayanlar:
Beni bir gün unutacaksan, bir gün bırakıp gideceksen, boşuna yorma derdi; boş yere mağaramdan çıkarma beni. Alışkanlıklarımı özellikle yalnızlığa alışkanlığımı kaybettirme boşuna. Tedirgin etme beni. Bu sefer geride bir şey bırakmadım. Tasımı tarağımı topladım geldim. Neyim var neyim yoksa ortaya döktüm. Beni bırakırsan sudan çıkmış balığa dönerim. Bir kere çavuş olduktan sonra bir daha amelelik yapamayan zavallı köylüye dönerim. Beni uyandırma.
Tehlikeli Oyunlar:
Bizim gibilerin hayatında güzellikler, kısa süren aydınlıklardır. Bizim gibiler, başkalarının yaşantılarına kısa bir süre için girerler.
Günlük:
Selim gibi, günlük tutmaya başlayalım bakalım. Sonumuz hayırlı değil herhalde onun gibi. Bu defteri bugün satın aldım. Artık Sevin olmadığına göre ve başka kimseyle konuşmak istemediğime göre, bu defter kaydetsin beni; dert ortağım olsun. "Kimseye söyleyemeden, içimde kaldı, kayboldu," dediğim düşüncelerin, duyguların aynası olsun. Kimse dinlemiyorsa beni - ya da istediğim gibi dinlemiyorsa- günlük tutmaktan başka çare kalmıyor. Canım insanlar! Sonunda, bana bunu da yaptınız!
Oğuz atay Son gecesinde bir dostlarının evindedir. Oğuz Atay bir ara banyoya gider. Bir süre çıkmaz. Bir sessizlik olur. Dostları merak edip seslenirler. ' Nasılsın Oğuz? ' diye. Oğuz Atay , " sevinmeyin, daha ölmedim" karşılığını verir banyodan. Sonra yine bir sessizlik olur ve yine merak başlar. Dostları banyoya koşarlar. ' Nasılsın Oğuz?' diye seslenirler. Bu defa ölmüştür..
"Sevinmeyin daha ölmedim" sözleri aslında son sözleriydi...
Tehlikeli Oyunlar bu kitap bitmiyor arkadaşlar, yok yani bitmiyor. Okuyorum okuyorum sona yaklaşır gibi oluyorum ama bitmiyor. Bitmeyen kitap yazmış adam. Benzetmemin kusuruna bakmayın sayın Oğuz Atay da don lastiği gibi, uzadıkça uzuyor tamam artık kopacak diyorsun yok daha çok uzuyor. Allahım sen sabır ver.
❝
Fakat, Allah kahretsin, insan anlatmak istiyor albayım; böyle budalaca bir özleme kaplıyor. Bir yandan da hiç konuşmak istemiyor. Tıpkı oyunlardaki gibi çelişik duyguların altında eziliyor. Fakat benim de sevmeğe hakkım yok mu albayım? Yok. Peki albayım. Ben de susarım o zaman. Gecekondumda oturur, anlaşılmayı beklerim. Fakat albayım, adresimi bilmeden beni nasıl bulup anlayacaklar? Sorarım size: Nasıl? Kim bilecek benim insanlardan kaçtığımı? Ben ölmek istiyorum sayın albayım, ölmek. Bir yandan da göz ucuyla ölümümün nasıl karşılanacağını seyretmek istiyorum. Tehlikeli oyunlar oynamak istiyor insan; bir yandan da kılına zarar gelsin istemiyor. Küçük oyunlar istemiyorum albayım...
❞