TAM DA İHTİYAÇ DUYDUĞUM ANDA OKUYORUM
"Ben bu çöl kıyısında bir sürgün, bir
kenara itilmiş adam değilim. Ben bu çevremdekiler gibi kaderine boyun eğmiş bir adam, bir gölge olamam. Benim yaşayan bir içim, şekillere, merasimlere sığmaz bir varlığım, düşüncelerim, fikirlerim var. Ben yolumun daha başındayım. Aşılacak nice mesafelerim, ihtiraslarım ve sınır kabul etmez bir geleceğim var. Burada paşa ben' im. Hem de yalnız Trablus paşası da değil ... "
Heyecandan ziyade aklın, mantığın ölçülerine dayanan muvazeneli davranışları her hareketinde göze çarpmaktadır. Günü değil, ileriyi düşünerek hareketlerini düzenler. Günün adamı değil, geleceğin adamı olmak ihtirasındadır.
Biz yılmadan mücadele etmeyi senden öğrendik, bize ışık oldun hep Atam!
Ümitleri, tasarıları, kendisinin inandığı, fakat başkalarının inanmadıkları fikirleri savunduğu topraklar, artık bu Akdeniz’in ötesindedir. Bir an bezginlik duyar gibi olur. Ama hayır, yılmayacaktır, yılmamıştır. Düşe kalka sürüklenmeye devam eder.