Mustafa Kemal / 1919-1922

Tek Adam - Cilt 2

Şevket Süreyya Aydemir
Şevket Süreyya Aydemir, Tek Adam`da, değişen bir dünyada çöken bir dinsel - geleneksel imparatorluktan ve Sevr`i imzalanmış olan bir kalıntıdan, yepyeni bir ulusun, yepyeni bir devletin doğuşunu anlatıyor. Tek Adam, sadece Türk Devrimi`ni değil, aynı zamanında, Mustafa Kemal Atatürk`ün kişiliğinde, bir devrimciyi de çok iyi çözümleyen veokuyucuya aktaran bir başyapıt... EMRE KONGAR
520 sayfa
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Tek Adam - Cilt 2
541 syf.
·
Puan vermedi
Bir yol var... İmkânsızlıkların, ihanete uğramış umutların, dağların, ovaların ve ıssız istasyonların içinden geçerek, bir halkın kaderini baştan yazan yolculuğa uzanan bir yol. Tek Adam’ın ikinci
Tek Adam - Cilt 2
Tek Adam - Cilt 2Şevket Süreyya Aydemir · Remzi Kitabevi · 20171,827 okunma
“Milletin istiklalini gene milletin azim ve kararı kurtaracaktır.”
560 syf.
10/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Elimden geldiğince tekrar tekrar okumaya çalıştığım, yazdıklarıyla ve anlatmak istenilen metinlerle günümüz şartlarına, olaylara, durumlara bağdaştırmaya çalıştırdığım bu pusula kitabın ikinci cildine inceleme yapacağım, bu tarz kitaplarının incelemesini yapmak iyi bir araştırma ve meziyet, marifet gerekli (burada gördüğüm inceleme yazıları bunun gibi kitapların okunmamasında hayli bir etken sağlıyor..) İnsanın sık sık eline alması gereken, bilinmezliğe düştü mü hızlıca bir göz atılması gereken eserlerden biri olduğunu düşünüyorum. bir ömrün ikinci yarısı diyorum bu kitaba birincisinde hayat sahnesine nasıl çıktığını anlatan yazarın bu kitabında ise; değişen bir dünyada, çöken bir dinsel-geleneksel imparatorluktan ve Sevr'i imzalamış olan bir kalıntıdan, yepyeni bir devletin doğuşunu ve tabiki kendimizle savaştığımız olayları unutmamış yazarımız ve sırasıyla giriş, gelişme, sonuçla bahsetmiş. özümseyerek, sindire sindire okunmalı ve her olayı bilmek lazım her bir kısmını. Eserin üç yüz kırk altıncı sayfasında geçen bir alıntıyla tamamlamak istiyorum incelememi: "Hakiki kültür, kazanılan ve benimsenen bilgilerin zenginliğidir. Geçmiş davaların kültürlü bir şekilde idraki ve tevarüs edilmesidir. Karşılaşılan durumların doğru olarak anlaşılması için de, bunların makul ve tenkidi bir surette açıklanabilmesidir..." Sovyet bir diplomat olan Çiçerin'in sözleri bunlar, Aralof'u Ankara'da büyükelçi olmaya ikna ederken sarf ettiği sözler idi. bu da bir ışık olsun bize, neden bu kitabı okumamız gerektiğini *üçüncü kitabının incelemesinde görüşmek üzere iyi okumalar dilerim
Tek Adam - Cilt 2
Tek Adam - Cilt 2Şevket Süreyya Aydemir · Remzi Kitabevi · 20171,827 okunma
560 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Tam anlamıyla bir başucu kitabı; insanın sık sık eline alması gereken, kafası bir konuya takıldı mı hemen kısaca bir göz atılması lazım gelen, birincisinden çok daha iyi bir kitap; zira burada bütün Milli Mücadele'den söz ediyoruz. Ve ben hâlâ, lisede, bu kitabın gerekirse "zorla" okutulması taraftarıyım -tabii bu tartışılır, "zorla" kısmını çok dikkate almayın. Bir kere okunacak, "okudum" diyerek geçiştirilebilecek bir kitap değil bu; tekrar tekrar okumak, öğrenmek lazım. Burada kastettiğim, baştan sona tekrar tekrar öğütmek değil elbet ki bunun yararı konusunda da şüpheliyim. Fakat özümseyerek, sindire sindire bilmek lazım her bir kısmını. Kitabın üç yüz kırk altıncı sayfasında geçen bir alıntıyla tamamlamak istiyorum sözlerimi: "Hakiki kültür, kazanılan ve benimsenen bilgilerin zenginliğidir. Geçmiş davaların kültürlü bir şekilde idraki ve tevarüs edilmesidir. Karşılaşılan durumların doğru olarak anlaşılması için de, bunların makul ve tenkidi bir surette açıklanabilmesidir..." Sovyet bir diplomat olan Çiçerin'in sözleri bunlar, Aralof'u Ankara'da büyükelçi olmaya ikna ederken sarf ettiği sözler. Bu da bir ışık olsun bize, neden bu kitabı okumamız gerektiğine. "Kültürlü" okumalar.
Tek Adam - Cilt 2
Tek Adam - Cilt 2Şevket Süreyya Aydemir · Remzi Kitabevi · 20171,827 okunma
520 syf.
10/10 puan verdi
·
18 günde okudu
Kitap 19 Mayıs 1919 ile başlayıp, 9 Eylül 1922 ve birkaç gün içinde İzmir’de yaşananlar ile bitiyor. Mustafa Kemal’in ilk etapta saray erkanı ve etrafındakiler ile mücadelesi ardından da düşman ile mücadelesi anlatılıyor. Yazarın özellikle Mustafa Kemal’in yanında bizzat bulunanların notları ile harmanladığı yazım akışı içerisinde kafanızda daha önce yerlerine oturtamadığınız birçok bilgiyi çok kolayca anlayabiliyorsunuz. Nedenler ve sonuçlar ilişkileri bu anlayışı hızlandırıyor. Tarihler ve kişiler netleşiyor. Kitapta en beğendiğim ise meclis açılana kadar olan o kendini kanıtlama çabası güden Mustafa Kemal’in duyduğu tedirginlikleri de yansıtması. Sonuçta hadi bakalım dediğinde arkasından kimse de gelmeyebilirdi. Ve silah arkadaşları. Onların rolleri de fazlasıyla vurgulanmış kitapta. Ali Fuat ve Kazım Karabekir kilit noktalardaki isimler aslında en başında onun yanında durarak. Sonrasında Fevzi paşa, İsmet paşa gibi isimler ile milli mücadele çeşitleniyor. Ders kitaplarında da okuduğumuz bölük pörçük Atatürk repliklerinin içyüzü ile anlatılması ile de ben bunu biliyordum gülümsemesi oluştu birkaç kez yüzümde. Milli mücadelenin 3 yılını anlatan en kapsamlı eser olabilir. Çok başarılı.
Tek Adam - Cilt 2
Tek Adam - Cilt 2Şevket Süreyya Aydemir · Remzi Kitabevi · 20171,827 okunma
520 syf.
10/10 puan verdi
Nasıl bir azim, nasıl bir irade? Sıfırı tüketmiş bir halktan vatan için şahlanan bir ordu meydana getirme. Aynı fikirle yola çıktığı dava arkadaşlarının bile bir yerde; artık yeter, iradeyi İstanbul hükümetine bırakalım deyip pes ettiği, kendisinin bile zaman zaman düştüğü çaresizlik hissinden sıyrılacak kuvvet ve cesareti bulabilmesi. Ve geldikleri gibi giderler sözünün gerçekleşmesi. Bu asil milletin Kurtuluş Destanı bir mucize değil de nedir? Kâh yüreğim burkularak, kâh gururlanarak okuduğum ve Ata'ma olan saygı ve sevgimin bir kat daha arttığı mükemmel kitap...
Tek Adam - Cilt 2
Tek Adam - Cilt 2Şevket Süreyya Aydemir · Remzi Kitabevi · 20171,827 okunma
520 syf.
10/10 puan verdi
·
18 günde okudu
Serinin 2. cildinde Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkışından İzmir’in kurtuluşuna kadar geçen yolculuğunu anlatıyor. Kurtuluş Savaşı dediğimiz bu çok zor yolculuğun sonunda zafer Türk milletinin oluyor ve “geldikleri gibi gidiyorlar”…
Tek Adam - Cilt 2
Tek Adam - Cilt 2Şevket Süreyya Aydemir · Remzi Kitabevi Yayınları · 20201,827 okunma
Mükemmel
560 syf.
·
Puan vermedi
·
35 günde okudu
Yahu bu kadar mükemmel bir insan yok. Çevresinde ona inanmayan, güvenmeyen, arkasında iş çevirenler olmasına rağmen; hastalık, maddi fakirlik ve karşısındaki kişilerin manevi fakirlikleriyle uğraşmasına rağmen, onu öldürmek için çabalayanlar olmasına rağmen, mesleğinden men edilmesine hatta hakkında idam kararı çıkarılmasına rağmen kendisine inanıp da uçurumun kenarındaki ülkeyi kurtarıp kuran adam. Bu kitapta Samsun'a çıkışından İzmir'i alışına kadar anlatıyor. Zaten okul derslerinden aşina olduğumuz yerler var lâkin daha detaylı olduğu için yeri geliyor sıkıyor, yeri geliyor yoruyor. Ama okudukça o detayları öğrendikçe insanı hayran bırakıyor.
Tek Adam - Cilt 2
Tek Adam - Cilt 2Şevket Süreyya Aydemir · Remzi Kitabevi · 20171,827 okunma
520 syf.
10/10 puan verdi
·
29 günde okudu
Bu cilt bir biyografi gibi değil de, Milli mücadelenin hem iç hem dış savaşının eseri, hatta bir strateji kitabı gibi ders niteliğinde bir eser. Milli Mücadele sürecini Samsuna geçişten başlayarak kongreler, meclisin kurulması, ordunun kurulması, cephelerde kazanılan zaferler ve nihayet Büyük Taarruz zaferi ile Izmirin de kurtuluşuna kadar detaylı bir anlatım mevcut. Uzun, mihnetli bazen ümit kırıklıklarına kadar varan uzun hazırlıklar ve mücadeleleri anlatıyor. Hem içeriye hem de dışarıya karşı madde ve ruh direnişlerinin eseri.
Tek Adam - Cilt 2
Tek Adam - Cilt 2Şevket Süreyya Aydemir · Remzi Kitabevi · 20171,827 okunma
520 syf.
8/10 puan verdi
İlk kitapta büyük bir devlet adamının doğuşuna şahitlik etmiştik, 2. kitapta ise Milli mücadelenin başladığı andan itibaren başlayan gelişmeler, iç isyanlar, cephe gerisindeki olaylar, Çerkez Ethem'in isyanları, Büyük Millet Meclisi'nin açılışı, İnönü muharebeleri ve nihayet 9 Eylül 1922'de İzmir' in düşman işgalinden kurtuluşuna kadar geçen süreç objektif bir bakış açısıyla aktarılıyor. Bu süreçler içerisinde Mustafa Kemal'in yaşadığı sıkıntılar sadece dış dünya ile değil, bizzat kendi ülkesinde kendisine yakın olanların yarattığı karmaşadır aynı zamanda. Çok fazla detay var, çok fazla isim var, Milli Mücadele dönemine dair çok çok önemli bir kaynak Tek Adam'ın 2. cildi. Özellikle Mustafa Kemal'in her daim özgür ve bağımsız olmasını istediği kendi halkının bazı kesimleri tarafından yıkılmış ve bitmiş bir saltanatın yalan yanlış fetvaları ile galeyana getirilip isyanlar çıkarması bu dönemde onu en çok üzen ve uğraştıran eylemler olmuştur. Yani sadece fiziki değil, psikolojik de bir savaş söz konusu. Tek eleştirim şu; ilk kitapta daha çok Mustafa Kemal'e dair detaylar vardı ve biraz roman tadında anlatılmıştı,  ikinci kitap ise daha çok bir tarih kitabı havasında ve Gazi'nin özel hayatına dair detaylara çok az yer verilmiş. Yine de bence oldukça akıcı, doyurucu ve faydalı bir okuma oldu. ..
Tek Adam - Cilt 2
Tek Adam - Cilt 2Şevket Süreyya Aydemir · Remzi Kitabevi · 20171,827 okunma
520 syf.
·
Puan vermedi
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a ayak basışından başlayarak, İzmir'in kurtuluşuna kadar süren 3 yılı aşkın süredeki kongreleri, teşkilatlanmaları; içeride dinimizdeki kutsal isimleri bile kullanarak Kurtuluş Savaşı mücadelesi yapan kahramanlara karşı oluşturan orducukları, ihanetleri; işgal altındaki İstanbul yönetiminin işgal kuvvetleri askerleri, subayları, temsilcileri karşısındaki el pençe duruşlarını, safiyene atıfetane( lutüfkar) beklentilerini, mandacıları, halkın savaşlardan bıkkınlıkları, yılgınlıklarına rağmen kurtuluşa inananların insan üstü gayretlerini, direniş harekatına katılan bazı direniş liderlerinin keyfilikleri, düzenli ordu oluşturma çabaları, Gazi'nin Ankara'da yaşadığı iç çekişmeleri, sıkıntıları, cepheleri ve daha birçok olay, durum, ihanet, mihnetler bu ikinci ciltte anlatılmış. 23 Nisan 1920, 30 Ağustos 1922, 9 Eylül 1922, 24 Temmuz 1923, 29 Ekim 1923; bilmeyenlere, bilmek istemeyenlere, bilipte önemsemeyenlere, değerlerini ölçemeyenlere, küçültmeye çalışanlara takvim yapraklarındaki sıradan bir gün gelebilir fakat kıymetini bilenler için, gerekli saygıyı ve vefayı gösterme basiretine sahip olanlar için; her türden farklı fikirlere, ideolojilere, tutumlara sahip olsa da hakbilir olabilenler için , bu topraklarda özgürce yaşayabilmemimizi sağlayan yüzbinlerce kahramanımızın kanlarının boşa akmadığının kanıtı kader tarihlerimizdir. Ve daha nicelerinin de değerlerinin bilinmesi temennisiyle; İyi okumalarınız olsun...
Tek Adam - Cilt 2
Tek Adam - Cilt 2Şevket Süreyya Aydemir · Remzi Kitabevi · 20171,827 okunma

Yazar Hakkında

Şevket Süreyya Aydemir
Şevket Süreyya AydemirYazar · 22 kitap
1897'de Edirne'de Balkan göçmeni, topraksız bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Babası Mehmet Ağa, Bulgaristan'ın Deliorman yöresinde toprak sahibi varlıklı bir kişi iken servetini kaybetmiş biriydi, Edirne'de bahçıvan olarak çalışmaktaydı. Annesi aydın bir kişi olan Şaziye Hanım idi. Okuma yazmayı annesinden öğrendi. Mahalle Mektebi'nden sonra askeri rüştiyeye devam etti. Küçük yaşlardan itibaren siyasetle ilgilendi. Henüz on bir yaşında iken İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne üye oldu. Balkan Savaşları öncesinde annesini ve bir ağabeyini kaybetti. Edirne işgale uğrayınca katliamdan kurtulmaları için İstanbul'a gönderilen çocuklar arasında yer aldı. Kuleli Askeri Lisesi'ne kaydoldu ancak Edirne'nin geri alınması ve bir oğlunun daha asker olmasını istemeyen babasının çağırması üzerine geri döndü; Edirne Rüştiyesi ve Öğretmen Okulu'nda (bugünkü Edirne Lisesi) öğrenim gördü. Bu yıllarda Turancı görüşleri benimsedi. Diğer ağabeyinin Sarıkamış'ta hayatını yitirmesi üzerine I. Dünya Savaşı'nda gönüllü olarak savaşa katıldı; ağabeyin şehit edildiği Kafkasya Cephesi'nde çarpıştı, yaralandı. Cephedeyken okuduğu Müfide Ferit'in Aydemir adlı romanı onu çok etkiledi. İleride Soyadı Kanunu çıktığında Aydemir soyadını seçmesi bu romanın etkisiyledir. Geri çekilme emri üzerine Edirne'ye dönen Şevket Süreyya, öğretmenlik eğitimini tamamladı. Edirne'nin Yunanlar tarafından işgali üzerine bir süre yerel direniş hareketlerine katıldı. Azerbaycan'da kurulan hükümetin İstanbul hükümetinden öğretmen istemesi üzerinde Nuha kentine (bugünkü adıyla Şeki) öğretmen olarak atandı ve 1919–1920 yılları arasında Azerbaycan'a geçti. Ermeniler'e karşı kurulan gönüllü birliğin kumandanı oldu ve bir halk kahramanı haline geldi. Ancak Kafkasya'nın çok etnikli yapısını görünce eski Turancı fikirlerinin doğruluğunu sorgulamaya başladı. Bakü'de toplanan Doğu Halkları Kurultayı'na Nuha Delegesi olarak katıldı. Bu kongreye katılması onun komünizme merakını arttırdı. Kurtultay'dan 10 gün sonra yine Bakü'de gerçekleşen Türkiye Komünist Fırkası'nın toplantısına da katılan Şevket Süreyya, merak ettiği ideolojiyi öğrenmek isteiği ağır basınca Milli Mücadele'ye katılmak yerine Nuha'ya dönmeyi tercih etti. Bir süre amaçsızca gezen Şevket Süreyya, Batum'a gittiğinde Komünist Parti'ye girdi. Yine Batum'da bir öğretmen arkadaşının kızkardeşi ile evlendi ve bu evliliği ömrünün sonuna kadar sürdürdü. Batum'dan sonra Moskova'ya giderek bir çok Türk öğrenicinin de öğrenim gördüğü Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi'ne (KUTV) kaydoldu. İktisadi ve Sosyal Bilimler Okulu 'nda ekonomi eğitimi aldı. 1923 yılında Türkiye'ye geri döndü. Şevket Süreyya, Türkiye'ye döndükten sonra Aydınlık Dergisi'nde komünist fikirleri yaymaya çalışan yazılar yazdı. 1924 yılında Sadrettin Celal Antel ile beraber hazırladığı Lenin ve Leninizm adlı kitabı yayımladı. 1925'te TKP'nin üçüncü kongresinde yedi kişilik Merkez Komite'nin üyesi oldu. Türkiye İşçi ve Çiftçi Fırkası'nın 1 Mayıs'ta "Dünyanın Bütün İşçileri Birleşiniz" yazılı broşür dağıtması nedeniyle gerçekleşen "1925 tevkifatı" sonucu dergi kapatıldı ve Aydemir de Ankara İstiklal Mahkemesi'nde devrin bir çok ünlü komünistiyle beraber yargılanarak 10 yıl hapse mahkum oldu. Muasır Türkiye'nin İktisadi İnkişaf İstikametleri adlı kitabını mahkumiyeti sırasında yazdı fakat bu eser yayımlatamadı. Afyon Cezaevi'nde geçirdiği bir buçuk yıldan sonra 29 Ekim 1927'da ilan edilen genel aftan yararlanarak hapisten çıktı. 1927 Tevkifatı sırasında yeniden tutuklanıp yargılandı fakat beraat etti. Bundan sonra komünizm çizgisinden ayrılıp bir nevi milliyetçi komünizm anlayışını savunmaya başladıysa da Türkiye için geçerli düşüncenin Kemalizm olduğu görüşüne döndü. Vedat Nedim Tör'le birlikte TKP'den ayrıldı. Partiyi polise ihbar etmekle suçlandı. 1928'de Bürokrat olarak Ankara'da çalışmaya başladı. 1951 yılında kadar eğitimci ve iktisatçı olarak çeşitli devlet görevlerinde bulundu. Yüksek Teknik Öğretim Umum Müdür Yardımcılığı, Ankara Belediyesi İktisat Müdürlüğü, Ankara Ticaret Mektebi Kurucu Müdürlüğü, İktisat Vekaleti Sanayi Tetkik Heyeti Reisliği, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu Üyeliği yaptı. 1932 yılında Atatürk'ün isteği üzerine Yakup Kadri Karaosmanoğlu ile birlikte Kadro Dergisi'ni çıkarttı. Dergi kapatıldığında Ankara Ticaret Mektebi'nde müdür olan Aydemir, bu görevi 1936'ya kadar sürdürdü. İki yıl Ankara Belediyesi İktisisat Müdürlüğü yaptıktan sonra İktisat Bakanlığı'nda çalışmaya başladı ve İsmet İnönü'nün güvenini kazandı. Komünist geçmişi nedeniyle çok eleştirilse de başarıları nedeniyle yükseldi. Bir dönem Ekonomi Bakanlığı'nca İsmail Hüsrev Tökin'le birlikte bir kalkınma planı hazırlamakla görevlendirildi. Fakat İsmet Paşa bu planı kabul etmedi. 1951'de Vekiller Heyeti kararıyla emekli edildikten sonra kendisini yazarlığa verdi. Hayatı boyunca çok sayıda eser veren Aydemir, Tek Adam adlı eserinde Atatürk; İkinci Adam adlı eserinde İsmet İnönü 'yü yazdı. Bunun dışında Menderes'in Dramı, Enver Paşa (kitap) gibi biyografiler ve Suyu Arayan Adam gibi otobiyografik denemeler dışında Toprak Uyanırsa ve Kahramanlar Doğmalıydı adlı romanları yazdı. 27 Mayıstan sonra oluşan yeni düşünce ortamında kurulan sosyalist eğilimli Devrim ve Yön gibi dergilerde yazıları yayınladı. 12 Mart Muhtırası sonrası Yön Dergisi kapatılınca yazılarına Cumhuriyet Gazetesi'nde devam etti. 25 Mart 1976'da Ankara'daki evinde hayatını kaybetti. Ankara Belediye Başkanı'nın emriyle tabutu, Türk bayrağına sarılı olarak defnedilmiştir. Adı, Ankara'da yıllarca oturduğu sokağa verildi.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.