Elimden geldiğince tekrar tekrar okumaya çalıştığım, yazdıklarıyla ve anlatmak istenilen metinlerle günümüz şartlarına, olaylara, durumlara bağdaştırmaya çalıştırdığım bu pusula kitabın ikinci cildine inceleme yapacağım, bu tarz kitaplarının incelemesini yapmak iyi bir araştırma ve meziyet, marifet gerekli (burada gördüğüm inceleme yazıları bunun gibi kitapların okunmamasında hayli bir etken sağlıyor..)
İnsanın sık sık eline alması gereken, bilinmezliğe düştü mü hızlıca bir göz atılması gereken eserlerden biri olduğunu düşünüyorum. bir ömrün ikinci yarısı diyorum bu kitaba birincisinde hayat sahnesine nasıl çıktığını anlatan yazarın bu kitabında ise; değişen bir dünyada, çöken bir dinsel-geleneksel imparatorluktan ve Sevr'i imzalamış olan bir kalıntıdan, yepyeni bir devletin doğuşunu ve tabiki kendimizle savaştığımız olayları unutmamış yazarımız ve sırasıyla giriş, gelişme, sonuçla bahsetmiş. özümseyerek, sindire sindire okunmalı ve her olayı bilmek lazım her bir kısmını.
Eserin üç yüz kırk altıncı sayfasında geçen bir alıntıyla tamamlamak istiyorum incelememi: "Hakiki kültür, kazanılan ve benimsenen bilgilerin zenginliğidir. Geçmiş davaların kültürlü bir şekilde idraki ve tevarüs edilmesidir. Karşılaşılan durumların doğru olarak anlaşılması için de, bunların makul ve tenkidi bir surette açıklanabilmesidir..." Sovyet bir diplomat olan Çiçerin'in sözleri bunlar, Aralof'u Ankara'da büyükelçi olmaya ikna ederken sarf ettiği sözler idi. bu da bir ışık olsun bize, neden bu kitabı okumamız gerektiğini
*üçüncü kitabının incelemesinde görüşmek üzere iyi okumalar dilerim