”Dokunma bana. Sen artık ölü bir adamsın.”
“Ben zaten ölü bir adamım,” dedi. Hala sırıtıyordu. “Seni seviyorum Kedicik.”
“Konuyu değiştirmeye çalışma. Senden intikamımı aldığımda beni yine de sevip
sevmeyeceğini göreceğiz.”
“Seni o zaman da seveceğim,” diye seslendi Bones ayaklarımı yere vura vura yanından uzaklaştığım sırada. “Hep seveceğim.”
"Tanrı aşkına, Catherine, senin derdin ne? Sana yine büyü mü yaptı?"
Bu söz üzerine Bones kahkahayı patlattı. Koltuktan zarif bir edayla kalkarak anneme doğru yürürken annem geri adım attı.
"Eğer büyülenen biri varsa Justina, o da benim. Kızın beni beş yıldır büyülüyor ve onun etkisinden bir türlü kurtulamıyorum. Ah, sana hoş bir sürprizimiz var, ilişkimize kaldığımız yerden devam etme kararı aldık. Tebrik etmene gerek yok. Inan bana, yüzündeki ifadeyle tebrik etmiş kadar oldun."