İnsanoğlu geçen iki binden fazla yılda Dünya'yı kendi zevk ve hırsına meze etmişti. Varolan Dünya'yı iyice bellemeye çalıştı: Ormansız, susuz, havasız, yağmursuz, iyiliksiz ve yaşamsız bir gezegen.
İnsan hem toplumla güçlü hem de tüm zayıflıkları toplum olmaktan... İnsan hem aşkta güçlü hem de tüm zaafları aşık olmaktan. İkilik denen şey siyah beyaz gibi mutluluklar değil onların aynı anda olması. Birbirinden ayrılamaması…
Şans eseri boş taksi çevirdim hemen.
-Üçüncü havalimanı tarafına çek.
-Vizen var mı abi? Sonra yokuş yapmasınlar.
-İstanbul'da para vizeden daha çok geçer koçum, cama gelene bunları ver ve gaza bas. Bir şey demene gerek yok.
E-5 denilen yeri atlayabilmek için Halkalı'nın ara sokaklarına girdik. Kanal İstanbul'un paralelinden gidiyorduk. Taksici:
-Diğer yerleri barikatlarla tıkamışlar, Sağlık sigortası meselesinden sokaklar durulmuyor hâlâ. dedi. Durulmaz tabii garibanların sigortasını patronlara meze ettiler. Sonra da millet para kazanmak için kamera önünde şebeklik soytarılık yapıyor Çelınçbuk' ta.Cinayet işleyenini de bugün duyacağız, biraz daha gecikirsem. Bu sırada birkaç TOMA'yı hızımızı kesmeden geçtik. Yavaşlayınca jandarma şüpheleniyor ama hızlı giden taksiye kimse dokunmaz.