İnsanın en soylu duygusu, ölümsüz bir sonsuzluk tutkusudur. Evrenin sonsuz bilinmezlerinde bu sırrı yitik malımız gibi arar dururuz.
Atomlardan, uzaydan, yıldızlardan, ışınlardan hep o sırrı sorarız.
Ve sonra da:
Ya, özümüzde, düşüncelerin maverasında yüce Allah'ın varlığını
duyar ölümsüzlüğü tadarız.
Ya d a insanoğlu sonluluk cenderesinin azabında kahrolur.
Bu kitabımla sizi ölümsüz bir sonsuzluğun mekanına, gerçekler
şehrinde bir gezintiye çağırıyorum.
Yola çıkarken bir elime fiziğin, bir elime matematiğin fenerini aldım.
Gölgelerden korkmayalım diye.
Ve o binbir ışığın aydınlattığı şehre varınca, akılcı bilimin maverasında
sentezi, sonsuzlukta kutsallaşan İslam fikir çilesinden tadacağız.
İslôm fikir çilesi reformdan ôzadedir. Olsa olsa onu idrak için, zihinlerin
bir atılım, bir reform yapması gerekir.
Satırlarım arasında inançsızların yıllarca bilim diye sattığı masalların
içyüzünü seyredeceksiniz. Bu açıdan yüzyıllar boyu gerçeğe dil uzatanlara,
tarihi bir cevabı d a yerine getirmiş oluyorum.
Metodumuz akılcı bilim bahçelerinden derlenmiş bir buketle gerçeğe
yaklaşımdır. Bu dekorda bir hata bulursanız kusur bana aittir.
Dr. Haluk NURBAKİ
(Arka Kapak)