Hıristiyanlıkta ve İslamiyette Kadının Statüsü Üzerine Karşılaştırmalı Bir Yaklaşım

Tek Tanrılı Dinler Karşısında Kadın

Fatmagül Berktay

Tek Tanrılı Dinler Karşısında Kadın Quotes

You can find Tek Tanrılı Dinler Karşısında Kadın quotes, Tek Tanrılı Dinler Karşısında Kadın book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Bap 2: 1 8-25'te, Tann Havva'yı Adem'in kaburgasından yaratırken; Bap 1 :27-29'da, "Ve Allah insanı kendi suretinde yarattı; onları erkek ve dişi olarak yarattı," denir. Bu versiyon, çeşitli ayrıntıları ve olayların sırası bakımından Mezopotamya Enuma Eliş efsanesiyle paralellikler taşır; yaratılışa ilişkin daha eşitlikçi anlatımını da bu etkiyle açıklamak mümkündür
Nitekim, kadınlar, dinsel dogma ve pratiğin katı ve kendilerini kısıtlayıcı sınırlar içinde bile ifade olanakları aramışlar ve bulmuşlardır.
Reklam
Örtünme ve peçe, İslamiyet'ten çok önce Yahudilerde, Yunanlılarda ve Bizans'ta, yani tüm Doğu Akdeniz uygarlığında özellikle üst sınıflar arasında yaygın bir uygulamadır.
“(…) İnsanın bakışında çocuksu olsan hiçbir şey kalmamıştır..”
Metis Yayınları
Kuran'a göre kadınlara düşen miras payı, erkeklere düşenin yansıdır; ne var ki, Kuran'ın tümüne egemen olan ve eşlere karşı iyi davranılmasına yönelik öğütler, Muhammed'in kadınlann durumunu iyileştirdiğini öne sürenlerin savlanna belli bir ağırlık da kazandırmaktadır
Günümüzde kadınların karşı çıktıkları ve mücadele etmek zorunda kaldıkları birçok sorun, kadın ve erkek kimlikleri ve rolleri konusunda toplum ve kültür tarafından belirlenmiş önkabuller ve kalıpyargılarla, başka bir deyişle toplumsal cinsiyetle (gender) iliş­kilidir.
Reklam
...erkekler ölümsüz kültür ürünleri yaratırken, kadınlar ölümlü bedenler yaratmakla daha "aşağı" bir iş yapmış olurlar!
Şeriat altında yaşayan bir kadın için, varolmanın tek yolu, isyan etmektir
Şeriatla yönetilen bir devlette, devletin kendisi bir “taraf”tır ve bu “taraf”ın kadınların tarafı olmadığı açıktır. Şeriata dayanan bir İslami devlette din tarafından kutsanan ve meşrulaştırılan cinsel ve toplumsal düzen, bizzat devlet tarafından her türlü ideolojik ve fiziksel mekanizmaya başvurularak uyruklara zorla uygulanır. Bir kadın bu düzende şeriata karşı gelirse yalnızca ailesinin şerefini lekelemekle kalmaz, aynı zamanda devletin otoritesine de meydan okumuş olur. İşte bu gerçek, İran’da Şeriat altında yaşayan bir kadınla Amerika’da köktendinciliği seçen bir kadının yaşamları arasındaki kıyaslanamaz farklılığa işaret eder: orada köktendinci yaşam tarzını benimsemek birçok seçenek arasından birini seçmek demektir. Burada ise sistemin dışına çıkmak mümkün değildir yani bir seçim hakkından söz edilemez, kendisine zorla dayatılan rolü reddeden bir İranlı kadının başvurabileceği tek yol mücadele ve direnmedir. Bunun bedeli ise kolayca kendi hayatı olabilir!
Sayfa 231 - Metis Yayınları
Erkek ve kadın kutuplaşması, Platon' dan beri bilinen ve ondan etkilenen her düşünce akımının temelinde bulunan ontolojik ayrım çizgisini izlemektedir: Varlık ile Oluş arasındaki ayrım. Philon, kadın/erkek farklılığının kültürel bir olgu olduğunu reddederek bu ayrımı doğaya yerleştirir
Türkiye'de İslamcıların ünlü isimlerinden İsmet Özel de "İslami ölçülere sadık kalındığı takdirde çok kadınlı evlilik, toplum hayatında sakıncalar doğurmak bir yana, o toplumun daha sağlıklı işlemesinin bir zarureti olur," demektedir.İsmet Özel, inanan bir Müslüman olarak Kuran'ın hü­kümlerine uymak zorunluluğunu zikrederek, "kadınların dininin noksan olduğunu" belirtmektedir
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.