Sayfa Sayısına Göre Tek Tanrılı Dinler Karşısında Kadın Sözleri ve Alıntıları
Sayfa Sayısına Göre Tek Tanrılı Dinler Karşısında Kadın sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Tek Tanrılı Dinler Karşısında Kadın kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
...... Bu bağlamda örtünme: Müslüman kadının dış dünyaya çıkışını sağlamaktadır: Çünkü örtünen kadın dışarıya da çıksa içeride kalmakta mahrem dünyaya ait olduğunu hatırlatmaktadır..
“Taciz eden"in değil de, "taciz edilen"in sınırlanması ve denetlenmesi, özne ile nesne (kadın, erkek) arasındaki egemenlik ilişkisine işaret etmektedir.
Örtünmenin görsel işlevinin "bakış"tan korunmak olması, "bakan" ile "bakılan" arasındaki egemenlik ilişkisini içeren önemli bir anlam yükü taşımaktadır. Neden, "mübah olmayan bakış"ın sahibi olan erkeğin değil de, bu bakışın nesnesi olan kadının örtünmeye zorlanarak kısıtlandığını anlamak kolay değildir. İslamcı yazar H. Hatemi'ye göre, bu konuda kadın ile erkek arasında "çok hafif" bir farkın bulunması bu duruma yol açmaktadır. Örtünme, "sadece ve sadece, kadın ve erkek arasında 'görme yoluyla uyarılma' açısından fizyolojik farklılık dolayısıyla, yine kadını tacizlerden korumak, onun rahatça sokağa çıkmasını sağlamak" içindir. Kadın ile erkek arasında böylesine mutlak ve değişmez bir farklılığın bilimsel olarak kanıtlanmış olup olmaması sorunu bir yana, bu tür bir "uyarılma"nın, tümüyle öznel (kişiye bağlı) ve sonu olmayan bir şey olduğu unutulmamalıdır. Erkek uyarılacaksa, yüz ve ellerden, hatta ayaklardan da tahrik olabilir! Nitekim, gazetelerde, İran'da kadınların toplum içinde gülmelerinin yasaklandığını okuduk; ayrıca, kadın sesi de avret sayıldığı için İslam popçuları arasına kadınların giremediğini de biliyoruz. Bu örnekler çok saçma görünse bile, aslında kadının denetlenmesini erkeğin dizginlenemezliğine ve kadının kışkırtıcılığına, yani biyolojik determinizme bağlayan anlayışın varacağı mantıksal sonuçlardır. "Taciz eden"in değil de, "taciz edilen"in sınırlanması ve denetlenmesi, özne ile nesne (örneğimizde, kadın ile erkek) arasındaki egemenlik ilişkisine işaret etmektedir.
Örtünmenin görsel işlevinin "bakış"tan korunmak olması, "bakan" ile "bakılan" arasındaki egemenlik ilişkisini içeren önemli bir anlam yükü taşımaktadır. Neden, "mübah olmayan bakış"ın sahibi olan erkeğin değil de, bu bakışın nesnesi olan kadının örtünmeye zorlanarak kısıtlandığını anlamak kolay değildir.
Örtünmenin görsel işlevinin "bakış"tan korunmak olması, "bakan" ile "bakılan" arasındaki egemenlik ilişkisini içeren önemli bir anlam yükü taşımaktadır. Neden, "mübah olmayan bakış"ın sahibi olan erkeğin değil de, bu bakışın nesnesi olan kadının örtünmeye zorlanarak kısıtlandığını anlamak kolay değildir. İslamcı yazar H. Hatemi'ye göre, bu konuda kadın ile erkek arasında "çok hafif" bir farkın bulunması bu duruma yol açmaktadır. Örtünme, "sadece ve sadece, kadın ve erkek arasında 'görme yoluyla uyarılma' açısından fizyolojik farklılık dolayısıyla, yine kadını tacizlerden korumak, onun rahatça sokağa çıkmasını sağlamak" içindir. Kadın ile erkek arasında böylesine mutlak ve değişmez bir farklılığın bilimsel olarak kanıtlanmış olup olmaması sorunu bir yana, bu tür bir "uyarılma"nın, tümüyle öznel (kişiye bağlı) ve sonu olmayan bir şey olduğu unutulmamalıdır. Erkek uyarılacaksa, yüz ve ellerden, hatta ayaklardan da tahrik olabilir! Nitekim, gazetelerde, İran'da kadınların toplum içinde gülmelerinin yasaklandığını okuduk; ayrıca, kadın sesi de avret sayıldığı için İslam popçuları arasına kadınların giremediğini de biliyoruz. "Taciz eden"in değil de, "taciz edilen"in sınırlanması ve denetlenmesi, özne ile nesne (örneğimizde, kadın ile erkek) arasındaki egemenlik ilişkisine işaret etmektedir.
“Taciz eden”in değil de, “taciz edilen”in sınırlanması ve denetlenmesi, özne ile nesne (örneğimizde, kadın ile erkek) arasındaki egemenlik ilişkisine işaret etmektedir.