Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hıristiyanlıkta ve İslamiyette Kadının Statüsü Üzerine Karşılaştırmalı Bir Yaklaşım

Tek Tanrılı Dinler Karşısında Kadın

Fatmagül Berktay

En Yeni Tek Tanrılı Dinler Karşısında Kadın Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Tek Tanrılı Dinler Karşısında Kadın sözleri ve alıntılarını, en yeni Tek Tanrılı Dinler Karşısında Kadın kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
10. Köy' den bir soru
Neden “mübah olmayan bakış”ın sahibi olan erkeğin değil de, bu bakışın nesnesi olan kadının örtünmeye zorlanarak kısıtlandığını anlamak kolay değildir.
Reklam
İslâm'da kamusal söylemler erkekler tarafından üretilir, çünkü kamusal alana onlar egemendir.
Sayfa 165Kitabı okudu
Çok önemli bir metaforik araç, erkeğin cinsel sıvısının 'tohum' biçiminde kavramsallaştırılmasıdır... çünkü bu tarz düşünce, soyu üretme yetisini bütünüyle erkeğe atfeder.
Hastalıklar ise çoğu kez, toplumsal sistemin bozukluğunun göstergeleri kabul edilir. Ortaçağ'da veba ve cüzzam, günümüzde de AIDS bu anlamda apaçık örneklerdir.
Sayfa 159Kitabı okudu
"Çocuk doğurmak yüzünden kadınlar bitap düşüyor ya da ölüyorlarsa, bunun hiç zararı yoktur. Bırakın ölene dek çocuk doğursunlar; bütün varlık nedenleri de zaten bundan ibarettir!". Aristoteles
Sayfa 158Kitabı okudu
Reklam
Kadını, " yeryüzünün ötesinde bir yerlerde, tümüyle erkeklere ait olan gökyüzünde hazırlanmış bir ülkü içinde sindirip eritebilecek tek güç, şeriattır".
Sayfa 126Kitabı okudu
Artık "yaratan", Tanrı'nın "sözü", Tanrı'nın soluğudur. Tanrı, tarlalardaki hayvanları ve gökteki kuşları yaratır ve onları Adem'e getirerek her birine ad vermesini ister. Dolayısıyla, tanrısal soluk "can verir", yaratır; buna karşılık insanın ad koyuşu varolana anlam ve düzen verir. Ve Tanrı, bu tür adlandırma kudretini Adem'e tanır. Adem bütün yaratıklara ad koyduğu gibi kadına da adını koyar.
Eski Mezopotamya inanç sisteminde, ad vermenin derin bir anlamı vardır. Ad, onu taşıyanın özünü yansıtır; aynı zamanda sihirli bir güce sahiptir. Bir şeyin adını bilmek, onun gizini ele geçirmek demektir. Yeni bir güçle donanan kişiye yeni bir ad verilir. İlkellerin eriştirme törenlerinde çocuk olarak "ölüp" ergin olarak "yeniden doğan" kişi, genellikle yeni bir ad alır. Adın ve ad verme eyleminin gücü, Kutsal Kitap'ın ilk bölümünde de yinelenen bir temadır.
Kadın doğurganlığının açık seçik görülebilen olgularından uzaklaşılarak "ad", "düşünce" gibi soyutlamalarda kavramsallaştırılan bir simgesel yaratıcılık fikrine varılması, elbette, insan düşüncesinin daha yüksek bir soyutlama düzeyine ulaşması anlamına gelir. Soyutlama ve simge yaratma yönünde atılan bu adım, tektanrılılığa giden yolun da önkoşuludur. İnsanların, böylesi soyut, görünmez, bilinemez bir gücü, yaratıcı "ruh"u tasarımlamadan, çok sayıda antropomorfik tanrı ve tanrıçadan tek tanrıya geçmeleri mümkün değildi.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.