Televizyon
Yusuf KaplanSözler ve Alıntılar
Tuhaf bir dünyada yaşıyoruz:
Her şeyin çivisinin söküldüğü, metamorfoza uğradığı, çivisiz ve de çilesiz bir dünya burası.
Çünkü televizyon, zaman'dan ve mekandan bağımsız değildir; izleyicilerin içinde bulunduğu çevreyle, izleyiş süreciyle iç içe geçmiştir.
Televizyon dizilerinde ya da dizilerin herhangi bir bölümünde, anlam dizide kullanılan anlatım tekniklerinden çok izleyicinin içinde bulunduğu bağlamın veya ortamın ürünüdür.
Roger Silverstone'un da belirttiği gibi, "televizyon -gelişmiş- bir öykü anlatma aracıdır. Televizyon da yayınlanan değişik program türlerinin metinlerini üreten yapılar, anlatı'ya dayanarak geliştirilmektedir.
Belli programlara, belli izleyicilerin dikkatini çekmek için, televizyon yayınlarının, gündelik yaşamın akışına göre düzenlenmesi kaçınılmaz hale gelmiştir.
Televizyon aygıtı, "canlı ve doğrudan, aracısız yayın ideolojisi" yaratmaktadır. Bu, televizyon aygıtının, 'gerçekçi", "inandırıcı" olma kaygısından kaynaklanmaktadır.
Kısacası, öykü-anlatma sanatı ve mit-üretme olayı ölmemiştir çağdaş toplumlarda. Aksine televizyonun yaşamımıza girmesiyle birlikte öykü anlatma sanatı ve mit-üretme gerçeği ve gereksinimi yepyeni boyutlar kazanmıştır. Günümüzdeki toplumlarda televizyonun başlıca öykü anlatan ve mit üreten araç olduğu gerçeğini herkes rahatlıkla görebilmektedir