Gösteri Çağında Kamusal Söylem

Televizyon Öldüren Eğlence

Neil Postman
Televizyon bir cazibe merkezi olarak hayatımızın baş köşesine oturdu. Yirmi dört saat yayın yapan kanallarla tam bir görüntü sarhoşluğu yaşıyoruz. Alışkanlıklarımız, konuşma biçimimiz, ilişkilerimiz televizyona endekslendi sanki. “Eğlenceli”, “renkli” bir hayat yaşamaya başladık. Resmi ideolojinin yasaklıları, toplum kıyısında yaşayanlar bütün “giz”leriyle evlerimizde artık. Kameralar pervasızca mahremiyetimizin en ücra köşelerine giriyorlar. Şiddetin bütün türleriyle tanıştık. “Reality show”larla kan ve acının da bir satış değeri olduğunu, reklam alabileceklerini öğrendik. Kapitalizmin en temel özelliği olan rekabetin insanları nasıl vahşileştirdiğini, iğrençleştirdiğini gördük. Duygularımız, tepkilerimiz, duyarlılıklarımız törpülendi...Tek sesli devlet televizyonunun ardından gelen bu denli çok seçenek karşısında nihayet “demokratikleştiğimize” inandık; uzaktan kumanda aletini “özgürce” kullanma hazzıyla kendi “gücümüzün” farkına vardık. Peki, hayatımızı böylesine değiştiren televizyon nedir? İletişim kuramcısı Neil Postman on beş bin radyo ve televizyon kanalına sahip televizyon çılgını ABD'den hareket ederek söz ve yazı merkezli dönemlerle görüntü merkezli dönem arasındaki kültürel farklılıkları “hakikat” ve “kamu söylemi” açısından ele alıyor. Ona göre, kitabın nitelikli bir kamusal söylem için etkin bir rol oynadığı, düşünmeyi derinleştirdiği, ciddilik, tutarlılık, süreklilik ve bütünlük gibi kavramların yaşama imkânları bulduğu Yorum Çağı daha hakiki.Gösteri Çağı ise ideolojinin yerine kozmetiğin geçtiği, hakikatin imaja yenik düştüğü, her şeyin “eğlenceli” bir biçimde sunularak içeriksizleştirildiği, müthiş bir enformasyon bombardımanının insanları parçalara ayırarak tepkisizleştirdiği, hafızanın kaybolduğu, algılamanın ve muhakeme yeteneğinin azaldığı bir dönem. Hayatımız hakkında karar verilen yer olduğu için çok ciddiye alınması gereken politika artık fikre değil görüntüye dayandırılıyor (ABD eski başkanlarından Richard Nixon seçimi makyajcısının sabotajı yüzünden kaybettiğini söylemiş); halkın zihnine kazınacak görüntüleri tasarlayan imaj yöneticisinin cilaladığı “şovmen politikacı” tipi, partinin yerine geçiyor... Postman bizi, duygularımızı ehlileştiren renklerin ötesine, eğlendiğimiz şeyin ne olduğunu düşünmeye çağırıyor. Düşünmeye! O kadar! Yeter çünkü!
Yazar:
Neil Postman
Neil Postman
Çevirmen:
Osman Akınhay
Osman Akınhay
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 21 dk.Sayfa Sayısı: 224Basım Tarihi: Temmuz 2018İlk Yayın Tarihi: 1994Yayınevi: Ayrıntı YayınlarıOrijinal Adı: Amusing Ourselves to Death Public Discourse in the Age of Show Business
ISBN: 9789755390581Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
224 syf.
·
Puan vermedi
Yazar, kitle iletişim araçlarının gelişmesini, bu gelişmenin medyayı değiştirdiğini ve dolayısıyla kamusal söylemin içeriğinin nasıl boşaltıldığını Amerikan toplumu üzerinden örnekler vererek anlatır. Bir toplumda kültürel yok oluşun nasıl olduğu sorusunu, G.Orwell ve Huxley'den yola çıkarak cevaplamaya çalışmıştır. Ve açıkça Huxley'den yana
Televizyon Öldüren Eğlence
Televizyon Öldüren EğlenceNeil Postman · Ayrıntı Yayınları · 2018598 okunma
Reklam
224 syf.
7/10 puan verdi
Kitap temel olarak Amerika'dan yola çıkarak televizyonu eleştiriyor. Televizyonun bizleri nasıl aptallaştırdığını, programların amacının aslında ne olduğunu anlatıyor. Bana göre tek sıkıntısı teorilerini Amerika üzerinden örneklediğinden bunların havada kalmasıydı. Kitapta bahsedilen “show”ları ve şahısları ara sıra araştırmak zorunda kaldım. Kitap bu açıdan beni tamamıyla tatmin etmedi. Ayrıca Aldous Huxley ve George Orwell okuduysanız yazar ilk olarak bu ikisini karşılaştırıp şimdiki dünyamız ile ilişkilerini inceliyor. Bu kısımları okumak çok zevkli. Kitap şimdilerde yazılsaydı, yazar sosyal medya için ne düşünürdü diye merak ediyorum. Son olarak okunması çok kolay bir kitap değil, dili biraz ağır ama gerçekten odaklanarak okunduğunda zorlanılmaz diye düşünüyorum.
Televizyon Öldüren Eğlence
Televizyon Öldüren EğlenceNeil Postman · Ayrıntı Yayınları · 2018598 okunma
208 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Kitabın medya ve iletişim alanında bu kadar etkin bir kitap olmasının sebebi, tahmin edileceği gibi meseleyi bir aygıt olarak televizyon üzerinden değil de, yeni bir iletişim şekli olarak televizyon üzerinden ele almasıdır. Yazar her aracın ya da tekniğin, kendi düşünce biçimini üretmesi, kendi kurumlarını var etmesi gerçeğinden hareketle, televizyonun yani görsellerle bezenmiş şov dünyasının siyaset, ahlak, eğitim gibi alanları nasıl yeniden biçimlendirdiğini gayet akıcı bir üslup ve zekice bir yaklaşımla ele alıyor. Gerçekten ufuk açıcı bir kitap, tavsiye edilir.
Televizyon Öldüren Eğlence
Televizyon Öldüren EğlenceNeil Postman · Ayrıntı Yayınları · 2018598 okunma
224 syf.
7/10 puan verdi
Neil Postman “Televizyon Öldüren Eğlence” kitabında farklı yönleri ile ve verdiği birçok örnek ile enine boyuna televizyonu insan odaklı olarak eleştirmiştir. İki bölümden oluşan kitabın ilk kısmında yer alan başlıklarda söylem içeriğinin ve bunu taşıyan unsurların değişimi sıralanmıştır. Yunan kültüründe hâkim olan sözlü ifadenin yerini yazılı
Televizyon Öldüren Eğlence
Televizyon Öldüren EğlenceNeil Postman · Ayrıntı Yayınları · 2018598 okunma
Reklam
208 syf.
10/10 puan verdi
Bir hasta, hastalığı ile yüzleşip kabul etmedikçe; bir tabipten şifa dilemedikçe nasıl iyileşebilir? Bir doktor ona nasıl teşhis koyup, detaylı tetkikleri yapıp, onu sağlığına nasıl kavuşturabilir? Cehalet de tıpkı böyle değil midir? Bir insan bilgisizliğini, eksikliğini kabul edip yüzleşmedikçe, sorgulamadıkça nasıl kendini geliştirmeye
Televizyon Öldüren Eğlence
Televizyon Öldüren EğlenceNeil Postman · Ayrıntı Yayınları · 2018598 okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Yazar keşke günümüz internet kullanımınıda görebilseydi. Özellikle sürekli kaydırdığımız sosyal medya kullanımını. Sanırım "Televizyonda neymiş" derdi.
Televizyon Öldüren Eğlence
Televizyon Öldüren EğlenceNeil Postman · Ayrıntı Yayınları · 2018598 okunma
208 syf.
7/10 puan verdi
Öncelikle şunu belirtmek gerek ki, yazarın dili çok çetrefil. Cümleler uzun ve anlaşılması zor. Bazı cümleler birkaç kez okunmadan anlaşılmıyor. Bu da, zaten okunması zor ve keyif vermeyen bir tarzı, iyice güçleştiriyor. Hiç keyif almadım. Buraya kadar yazdıklarım, içinde kitaba dair fikirlerimi de içermekle birlikte size, kitapla alakalı
Televizyon Öldüren Eğlence
Televizyon Öldüren EğlenceNeil Postman · Ayrıntı Yayınları · 2018598 okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Kitap ilk teknolojik gelişmeler olarak sayabileceğimiz saat ve gözlük gibi aksesuarlardan başlayıp her yeni edindiğimiz icadın bizi nasıl değiştirildiğini, algımızdan ne eksilttiğini ve algımıza ne kattığını doğaya ve tanrıya karşı yeni fikirler sunduğunu örneklerle sunuyor. Gözlüğün icadının bedenin kaderine teslim olmak zorunda olmadığımız fikrine ve saatin icadının da güneşin insanoğlu için öneminin azalması fikrine katkı sağladığını belirtiyor . Daha günümüze yaklaşarak telgrafı ele alıyor ve coğrafyalar arası enformasyonu ne denli artırdığını aynı oranla bilginın değersizleşmesinde nasıl bir rol oynadığını da vurguluyor. Ve son olarak gösteri çağındaki bu kutunun (televizyonun) hayatımızın hangi yönlerini etkilediğini ve etkilemediği bir yönümüz olup olmadıgı konusuna değiniyor . Psikoloji teoloji, politika felsefe ve gösteri sanatları gibi pek çok alanın nasıl da usul usul televizyon ile beraber yeni bir hal aldığını somut örneklerle açıklıyor . Yazar sık sık Orwell’ın 1984 kitabına ve huxley ‘in cesur yeni dünya kitabına değiniyor ve insanda bu ikisini yeniden okuma isteği uyandırıyor .Aldous Huxley( cesur yeni dünya) ve George Orwell (1984) gibi iki yazarın gelecek teorileri arasından Huxley’in kinin gerçekleştiğine inanıyor.
Televizyon Öldüren Eğlence
Televizyon Öldüren EğlenceNeil Postman · Ayrıntı Yayınları · 2018598 okunma
Reklam
208 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Neil Postman, özelde Amerikan toplumu, genelde ise toplumsal olgular üzerine değerlendirmeler yapan bir sosyolog. Yalnız, gerçekten çok güzel tespitleri var ve insanı etkiliyor. Televizyon üzerine yazdığı bu kitabın başı biraz sıkıcı gelebilir. Çünkü Amerikan toplumu ve ondan örneklerle Bilgi değerlendirmesi yapmış. Böyle olunca bağ kuramıyorsunuz. Fakat ondan sonrası çok güzel. Kesinlikle tavsiye ederim.
Televizyon Öldüren Eğlence
Televizyon Öldüren EğlenceNeil Postman · Ayrıntı Yayınları · 2018598 okunma
224 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
TELEVİZYON :ÖLDÜREN EĞLENCE #okudumbitti #kitapyorumu #televizyonöldüreneğlence Orwell kitapları yasaklayacak olanlardan korkuyordu. Huxley'in korkusu ise kitapları yasaklamaya gerek duyulmayacağı şeklindeydi. Orwell bizi enformasyonsuz bırakacak olanlardan, Huxley pasifliğe ve egoizme sürükleyecek kadar enformasyon yağmuruna tutacak olanlardan
Televizyon Öldüren Eğlence
Televizyon Öldüren EğlenceNeil Postman · Ayrıntı Yayınları · 2018598 okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
" Önsözün de belirttiği iki önemli bilim kurgu ışığıyla bilginin ediniminin farklılığını iki bölüm üzerinde ele alarak insanın toplumsal yaşamının değişimi üzerine yazılmış kitap, kendi kendini entelektüel bilinç anlamında yok eden toplumu ortaya temellendirerek çıkarmıştır. İlk bölümde söylemlerin nasıl olduğunu ve zaman içerisinde nasıl
Televizyon Öldüren Eğlence
Televizyon Öldüren EğlenceNeil Postman · Ayrıntı Yayınları · 2018598 okunma
208 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Neil Postman bu inceleme eserinde temel olarak; medyanın insanlar üzerindeki tahakkümü, televizyonların çocukların eğitimi üzerindeki olumsuz etkilerini, siyasetin medya kanallarıyla insanları nasıl etkilediğini bilakis şirketlerin, televizyon izleyicilerine tesirini işlemiştir. Bu temaları tarihte meydana gelen teknolojik gelişmelerle ilişkili olduğunu çeşitli örneklerle irdelemiş. Teknolojik gelişmeler sırasıyla, matbaanın yarattığı tipografik, okuduğunu yorumlayan, analitik düşünebilen, karmaşık ve uzun soluklu cümlelerle iletişen insan tipi, daha sonra telgrafla beraber kısa kelimelerle iletişen ve yavaş yavaş evrilen daha sonra evrimini televizyonla bütünleştiren insan tipi, gösteri toplumu olarak adlandırılmış. Bu süreçlerin nasıl yaşandığı bölümlere ayrılarak anlatılmış. Her teknolojik değişimin yarattığı krizlerle toplum şekillenmiş, evrilmiştir. Platonun görüşleri, John Locke fikirleri ve son dönemin eleştirmeni Marshall Mcluhan’ın teklonojik krizleri nasıl aydınlattığı anlatılmış. Orwell ve Huxleyin yarattığı kara ütopyolara yani distopik dünyalarına yapılan atıflar çok yerinde ve şaşkınlık verici. Üst düzey bir inceleme kitabı
Televizyon Öldüren Eğlence
Televizyon Öldüren EğlenceNeil Postman · Ayrıntı Yayınları · 2018598 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.