Küba’lı marksist ideolog Paul Lafargue aynı zamanda Karl Marx’ın damadı olarak tanınıyor. Örgütlü kitlesel mücadelenin, sosyalizm ve devrim davasının en ateşli savunucularından. Marksizm düşüncesi ve ruhuyla bilinçlenecek ve örgütlenecek olan işçi sınıfının, burjuvazi iktidarını devirip, komünist düzeni kurması için savaşan fikir neferlerinden biri. Kitap çok kısa olmasına rağmen Komünist Manifesto’dan sonra en çok dile çevrilen, en çok baskısı yapılan ve tartışılan kitaplardan ve okuduktan sonra bunu hakettiğine kani oldum. Kitap Ekim Devrimi üzerinde de önemli bir etkiye sahip. Kitapta 19.yy sonlarında sanayileşme sonrası çalışma saatlerinin nasıl on yedi saate kadar vardığını, küçücük çocukların bile saatlerce acımasızca çalıştırıldığını anlatıyor Lafargue. Hıristiyan bağnazlığı ve kapitalist faydacılığın yozlaştırdığı proleteryanın düştüğü büyük girdabin özeti niteliginde... Proleterya’yı çok sert eleştirmiş.Kitap bittikten sonra 19.yy’dan 21. yy’a geldigimizi ve kapitalizmin daha vahsi bir hal aldigini düşünürken buldum kendimi. Lafargue’nin şu tanımı ise günümüz Türkiye’sinin özeti gibi : “Azla yetinme dini...” Mutlaka okuyun ve üzerine düşünün.