Tarih tüm gerçekliğiyle ve pozitif belgelerle yayınlanmalı ve öğretilmeli.
Siyaset ve ideoloji temelinde yürütülen tarih anlayışı, toplumsal çatışmalara sebeb olduğu gibi, toplumun milli değerlerine olan inanç ve bağlılığını da azaltmaktadır.
Kişileri ve olayları, eleştirmek veya övgü yağdırmak için değil, olumlu ve olumsuz tüm yönleriyle, çağın gerçekleri de gözler önüne serilerek tarafsız bir anlayışla ele alınmalıdır.
Bu açıdan bakıldığında, Meşrutiyetle başlayan ve Cumhuriyet dönemini de kapsayan dönemi, milli ve manevi değerlere karşı olma ve Batı tarzı yeniden yapilanma süreci olarak ele alan Ahmet Kabaklı, yazdiklarini bir çok belgeye dayanarak bu fikrini objektif tarihcilige olan bir özlem ve ayrıca katkı şeklinde izah etmektedir..
Eleştirirken dahi bir dönemi savunan ve öven tarzı ile Atatürk ve Milli Mücadeleye sahip çıkan, buna karşılık zamanın şartlarında gelişen olumsuzlukları da temelindeki düşünce ve bakış açılarındaki farklılıkları ile ortaya koyan güzel bir eser...
Kimse mükemmel değildir. Ve her dönem, kendi döneminin koşulları ile değerlendirilmelidir.
Biz bunu öğrendiğimizde, ne tarihi kişiliklerimizi ne de din-etnisite farklılıklarımizi kimse siyasi malzeme olarak kullanamayacak ve toplum içinde bölücülük yapamayacaktir...
Bir günde okuyup bitirebilecek kadar, güzel ve akıcı bir anlatım.