Temiz Yürekle

Attila József

Temiz Yürekle Sözleri ve Alıntıları

Temiz Yürekle sözleri ve alıntılarını, Temiz Yürekle kitap alıntılarını, Temiz Yürekle en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Artık ışık içinde göremiyorum bu dünyayı Göremiyorum, deney tüpüne bakan bir doktor rahatlığıyla Diz çöküyorum, haykırıyorum yenilgimi
Yalnız kalmak istemeyen, ama aynı zaman­da da yüzeysel insan ilişkilerini istemeyen bir insandır şair. Bir şeye ait olduğunu bildiğinde yazar yalnızca. Yalnızlığın şairleri başka yalnızlara bağlı olduklarını hissederler. Kendini tamamen yalnız gören ve diğer yalnızlarla da ilişki kurmayan ise şiir falan yazmaz.
Reklam
Seni seviyorum, çocuk nasıl severse annesini, suskun sarnıçlar nasıl severse derinliklerini, seviyorum, salonların ışığı sevdiği gibi, sevdiği gibi ruhun alevi, bedeninse dinginliği! Seviyorum seni, son soluklarını verene dek yaşamayı nasıl severse ölümlüler. Düşenleri nasıl kendine çekerse yer öyle saklıyorum içimde her sözcüğünü, hareketini, gülümsemeni.
Sallandığıma bakılırsa bir gemi olmalı hayat amaaan şimdi bayram seyran, sonrası faşizm
... Yirmi yaşım güç kaynağı. satıyorum yirmi yaşımı. Alan kimse çıkmazsa ben de satarım şeytana. Hırsızlık ederim bozmadan yüreğimi, gerekirse hatta vururum birini. Yakalayıp beni asarlar, kutsal toprağa atarlar ve güzelin güzeli yüreğimden bir ot biter, yiyeni öldüren.
Ey, Avrupa, ne de çok sınırlar! Ve her sınırda bir sürü katil!
Reklam
İnanılmaz ağlayası bir sevgi duydum ! Okuyunca şiirlerini ve intiharını Ölümü nasıl dokundu içime Anımsarım...
Sayfa 11
Zaman damla damla eriyip gitmede Karnım tok sütüne masalların Ben gerçek ve elle tutulan bir dünyayla beslenmekteyim Göğün köpükleridir yükselen üstünde o dünyanın.
İnsan çocuk daha, bunu biliyorum Ama büyümek istiyor, işte bu onun deliliği. Anne-babası sevgi ve akıl Ona göz kulak olsalar bari...
Yedinci Adam
Şu dünyada düşeceksen yollara, İyisi mi yedi kez doğmaya bak Bir kez, yangın çıkan bir evde doğ, Bir kez, buzdan soğuk sellerde, Bir kez, azgın deliler arasında, Bir kez, olgun bir buğday tarlasında, Bir kez de kimsesiz bir manastırda, Bir ağızdan ağlayan altı bebek, yetmez: Sen kendin yedinci olmaya bak. Canını kurtarmak için
Reklam
"Varlığımın derininden gelen mesajları dinliyorum…", "‘Ben’ denilen şey yok artık. Bu şiiri yazarken yutuyorum son kırıntılarını da"
Köylü nasıl toprağa muhtaçsa Yağmura, güneşe nasıl muhtaçsa, muhtacım sana. Bitki nasıl ışığa muhtaçsa Ve klorofile, fışkırmak için topraktan; Muhtacım sana, çalışan kalabalık Nasıl işe, ekmeğe, özgürlüğe muhtaçsa Ve nasıl avuntuya muhtaçlarsa kuşatıldıklarında Çünkü gelecek doğmadı daha acılarından.
Artık ışık içinde göremiyorum bu dünyayı Göremiyorum, deney tüpüne bakan bir doktor rahatlığıyla Diz çöküyorum, haykırıyorum yenilgimi Sevgilim, bir an önce gelmezsen yardımıma.
Tek Bir Kişi Okusun
Tek bir kişi okusun isterdim şiirlerimi: Hani beni tanıyan, candan seven biri, Başında kavak yelleri esen benimki gibi: Bir tek o görebilirdi önceden olup bitecekleri Ve kalkıp bu büyük boşluğa biraz insanlık eklerdi... Onun yüreğinde de artık benimki gibi, Kurtla kuzu, yan yana gezerdi...
O zamanın parasıyla yirmibeş lira maaşım yıl yetmişüç daha sigaraya bile başlamamışım Ankara Birası yok satıyor çünkü yok, Tünel-Beyoğlu, Pasaj'da bir bira, Arjantin iyi de bugün arife, boşver, bayramsonu içerim çoğu dinden imandan çıkarır, azı tevekkülden mi ne dindar eder adamı şu para denen meret hem ilk maaştan kafa çekilmez derler kaçarmış bereketi, nasıl olsa hayat bir tren çok istasyon var daha arada iner içerim.
59 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.