“İnsanlarla ilişki kurmanın boşa zaman harcamak olduğuna inanıyorsun içten içe. Çok az istisna var, bunların da yarısı ölü, diğer yarısı can düşmanın. Bertaraf olmak için yeterli.
Mia kamuya açık bir alana girdiğinde, bu ister bir mağaza, isterse hızlı tren, isterse de işyeri olsun, asla bir yuvaya girmiş gibi hissetmez kendini. İçeri koşup, Merhaba, diye bağırmaz, herkesin omzuna vurup pasta diliminin nerede olduğunu sormaz. Çoğunlukla kimsenin onu fark etmemesini umar. Bazı günler dairesinden çıkmadan önce merdivenlere kulak kabartır, ortalık sakin mi diye. Kendisi ve düşünceleri için zamana ve mekâna ihtiyaç duyar. İşten sonra birileriyle takılmak yerine eve gider. Bir spor derneğine gitmek yerine kondisyon bisikletinde oturur. Görünmeyen biriyle sohbet eder — en iyi arkadaşı veya kocasıyla değil.