Örneğin René Descartes, görmeyi duyuların en evrenseli ve soylusu kabul ediyordu, dolayısıyla onun nesneleştirici (objectifying) felsefesi, görmeye tanınan ayrıcalıkta temellenmiştir. Öte yandan Descartes, görmeyi, “görmeye göre daha pekin ve yanılgıya daha az yatkın”18 bir duyu olarak kabul ettiği dokunmayla eşitlemiştir.
Sayfa 8