Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mimarlık ve Duyular

Tenin Gözleri

Juhani Pallasmaa

Tenin Gözleri Gönderileri

Tenin Gözleri kitaplarını, Tenin Gözleri sözleri ve alıntılarını, Tenin Gözleri yazarlarını, Tenin Gözleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dokunsal ve tatsal deneyimler arasında hassas bir aktarım var­dır. Görme de tada aktarılır; bazı renkler ve ince detaylar oral duyumlar uyandırırlar. İncelikle renklendirilmiş parlak bir taş yüzey bilinçdışında dil tarafından duyumlanır.
Gözler felsefenin organik prototipidir. Gözlerin gizemi, yalnızca görmekle kalmayıp, kendilerini görürken görebilmeleridir.
Reklam
Benim görüşümde, mimarlığın görevi, Merleau-Ponty'nin Cezanne'ın resimleri hakkında söylediği gibi, "dünyanın bize nasıl dokunduğunu görünür kılmak"tır.
Binalar ve şehirler gerçekliğin şekilsiz akışını düzene kavuşturmamızı, anlamamızı, anımsamamızı ve nihayetinde kendimizi tanımamızı ve anımsamamızı mümkün kılar.
Zamanın sürekliliğinde köklenmiş olduğumuzu kavramaya zihinsel bir gereksinim duyarız ve insan yapımı dünyada, bu deneyime kolaylık sağlamak mimarlığın görevidir. Mimarlık sınırsız mekanı evcilleştirir ve onda ikamet etmemize izin verir, ama aynı şekilde sonsuz zamanı da evcilleştirmeli ve zamanın sürekliliğinde ikamet etmemizi sağlamalıdır.
İçinde doğduğumuz ev, oturmanın (inhabiting) çeşitli işlevlerinin hiyerarşisini içimize işlemiştir. Biz o özel evde oturmanın işlevlerinin diyagramıyız, diğer tüm evler temel bir temanın çeşitlemeleridir yalnızca. Unutmayan bedenlerimizin unutulmaz bir evle arasındaki tutkulu bağı anlatmak için ikamet etmek (habit) fazla aşınmış bir sözcüktür.
Reklam
Elmanın tadı ... meyvenin damakla temasındadır, meyvenin kendisinde değil; benzer biçimde ... şiir, şiir ile okuyucunun buluşmasındadır, bir kitabın sayfalarına basılı simgelerde değil. Asıl olan estetik edimdir, heyecandır, her okumada oluşan neredeyse fiziksel duygudur." Jorge Luis Borges
Görme de dahil olmak üzere tüm duyular dokunma duyusunun uzantılarıdır; duyular ten dokusunun özelleşmiş halleridir ve tüm duyusal deneyimler birer dokunma kipidir ve böylece dokunsallıkla ilintilidir.
Zihinsel geri çekilmeye ya da mahremiyete hiç yer bırakmayan, sürekli yüksek düzeyde ışıklandırma, etkili bir zihinsel işkence yöntemidir; kendiliğin karanlık içi bile dışarıya maruz bırakılır ve çiğnenir.
Ten; en eski ve en duyarlı organımızdır, ilk iletişim aracımız ve en etkili koruyucumuz ... Gözümüzün saydam ağ tabakasının üzerinde bile dönüşüme uğramış bir deri katmanı vardır ... Gözlerimiz, kulaklarımız, burnumuz ve ağzımızın atası dokunmadır. Dokunma diğer duyulara dönüşerek farklılaşmıştır; dokunmanın öteden beri "duyuların anası" olarak değerlendirilmesi bu olgunun tanınması gibi görünmektedir
673 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.