Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Teori ve Uygulamada Uluslararası Hukuk – 2

Yusuf Aksar

Teori ve Uygulamada Uluslararası Hukuk – 2 Sözleri ve Alıntıları

Teori ve Uygulamada Uluslararası Hukuk – 2 sözleri ve alıntılarını, Teori ve Uygulamada Uluslararası Hukuk – 2 kitap alıntılarını, Teori ve Uygulamada Uluslararası Hukuk – 2 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Diktatörlük ile yönetilen bir ülkeye demokrasi getirmek amacıyla kuvvet kullanma, kabul edilebilir bir gerekçe değildir.
Sayfa 122
19 Haziran 2019 tarihli Cemal Kaşıkçı'nın Hukuka Aykırı Ölümüne İlişkin Soruşturma kapsamında özel raportör, Agnes Callamard, tarafından hazırlanan rapordur. Söz konusu Rapora göre, tespit edilen başlıca uluslararası hukuk ihlalleri şu şekilde belirtilebilir: uluslararası kamu hukukunun en temel ilkelerinden birisi olan yaşama hakkının yargısız ihlali; Birleşmiş Milletler Andlaşması'nda ifadesini bulan kuvvet kullanma yasağının ihlali; devletlerin konsoloslukları amaçlan doğrultusunda kullanma yükümlülüklerinin ihlali; Suudi Arabistan tarafından da onaylanan İşkencenin Önlenmesi Sözleşmesi bağlamında işkence yasağı düzenlemesinin ihlali; zorla yerinden etme yasağının ihlali; bir gazetecinin öldürülmesi sebebiyle Suudi Arabistan'ın, Birleşmiş Milletler 'in en temel amaçlarından birisi kabul edilen ifade özgürlüğünün korunmasına ilişkin düzenlemelerin ihlali. Yukarıda değinilen insan haklan ihlallerinin ötesinde devletlerin egemenliği ilkesi anlamında Türkiye'nin ülkesinde yabancı devlet görevlileri tarafından gerçekleştirilen eylemler sebebiyle Türkiye'nin egemenlik haklarının ihlali ve bu bağlamda Suudi Arabistan'ın devlet olarak sorumluluğunun doğduğu açıkça ortadadır. Ayrıca, Raporda Veliaht Prens dahil üst düzey devlet görevlilerinin bireysel sorumluluklarını işaret eden deliller doğrultusunda daha detaylı bir soruşturmanın yapılmasının yerinde olacağı sonucuna da ulaşılmıştır.
Reklam
Uluslararası hukuk devletlere yabancıları ülkelerine kabul etme yükümlülüğü getirmemektedir. Göçmen kabulü devletlerin iradesine tabidir. Eğer, bir devlet yabancıları kabul eder, fakat onlara kötü muamelelerde bulunursa, devletin uluslararası yükümlülüklerini ihlal ettiği gerekçesiyle sorumluluğu gündeme gelmektedir.
Montreux Sözleşmesi 20 yılık bir süre için yapılmış ve Sözleşmede belirtilen usuller çerçevesinde değiştirilmesi ve ortadan kaldırılması imkan dahilinde olmasına rağmen, günümüze kadar hiçbir değişiklik yapılmadan varlığını sürdürmüştür. 1936 yılları itibariyle Sözleşmenin Türkiye Cumhuriyeti'nin yetkilerini sınırlandıran bir düzenleme olduğu düşünülebilse dahi, günümüz geçerli uluslararası hukuk kuralları ve özellikle uluslararası ulaştırmada kullanılan boğazlardan transit geçiş hakkının bir örf-adet kuralı olduğu gerçekliği dikkate alındığında, Sözleşmenin hem Türkiye hem de Karadeniz'e kıyısı bulunan devletler açısından ne kadar önemli olduğu kolaylıkla anlaşılabilir.
Sayfa 54
Uluslararası hukukun en yerleşik kurallarından bir tanesi köle ticaretinin yasaklanmasıdır (slavery, slave trading). Hatta, köle ticaretinin yasaklanması yönündeki kural uluslararası hukukun buyruk kuralları (jus cogens norm) arasında yer almaktadır.
Sayfa 94 - Seçkin Yayıncılık
Nasıl ki ulusal hukuk sistemlerinde adam öldürme, hırsızlık, gasp, tecavüz, işkence v.b. fiillerin yasak olmasına rağmen, her devlette her gün bu ihlallere tanıklık edilmekte, uluslararası alanda da kuvvet kullanma yasağı zaman zaman çiğnenebilmektedir. Dolayısıyla, ceza hukuku kurallarının varlığına rağmen adam öldürme fiillerinin devam ediyor olması ulusal hukuk sistemlerini ortadan kaldırmıyor ise, kuvvet kullanma yasağının ihlali de uluslararası hukuku ortadan kaldırmaz.
Sayfa 128 - Seçkin Yayıncılık