Tepedeki Kadın

Berna Durmaz

Quotes

See All
Bir gün tepedeki kayalıklara çıktı, aylarca inmedi aşağıya. İnince kimseyle konuşmadı, kopkoyu bir suskunluk inmişti üstüne. Gözleri devrilmiş, yüzü sapsarı, şeytan görmüş gibi dolaşıp durdu sokaklarda. Ne zaman bir top bulut gelse kentin üzerine, deli deli çığlıklar attı. Suskunluğu durup dinlemesindenmiş meğer...
Birkaç defa böyle gitti geldi. Ne ben bırakacak gibiydim ne o vazgeçecek gibi.
Reklam
Nasılsa bulacaktım içimde gideceğim yönü. Durmanın laneti kalkacaktı üzerimden. Göçmen kuşların genlerine çizilen yol haritası benim de hücrelerimde olduğuna göre. Karıncaların mevsim bilgisi, kuşların, ağaçların zaman algısı benim de kazındığına göre beynime; yürüyüp gitmenin, koşmanın delimtırak coşkusunu bir kez daha yaşam anını bulacaktım.
Dört tarafı çakallarla çevriliyken insan nasıl keyif alır yiyip içtiğinden.
Sen öyle acı içindeyken, "Kollarıma gel," dedim, korksam da. Düşündüm ki, bir dokunuş geri çevirebilir bu uğursuz oluşumları. Başını göğsüme dayarsan, okşarsam çamurlu saçlarını, tel tel yumuşar da dağılırsın; belki unutursun olan biteni. Ama sen sırtını dikleştirip tırnaklarını çıkardın. Bıçağın keskin gölgesi geçti yüzünden. Derin gerildi. Hırlamalar böğürmelere dönüştü. Senin olmayan bir acıyla çırpındın son defa ve öldün. Ölüm de senin değildi. Bir acı daha yokladı sonra bedenini, bir kasılma, bir titreme, bir daha. Bir kere daha öldün. Bir kere daha. Sabaha dek, canını aldığın bütün hayvanların ölümleriyle öldün. Öldürdüklerin son acılarını geçirmiş­lerdi sana. Kendin olamazdın artık.
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.