Kültürel Bir Eleştiri

Terapi

Kemal Sayar

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Gestalt teorisi bu bakımdan sorunu sadece kişinin içinde tanımlar ve gerçek dışı bir biçimde duyguları dışavurmanın bizi toplumsal kuvvetlerin baskısından kurtardığını iddia eder. Bireysel sorumluluğu üstlenme yolundaki Gestalt emri, hızlı bir şekilde kurbanı suçlama haline dönüşebilir. Ezilen insanların özgürleşmesi sadece içeriden çalışmayla olmaz; bu insanların dış baskıları kaldırmak için de çaba göstermesi gereklidir.
Sayfa 160Kitabı okudu
Çağımızda insanların benlikleriyle bu kadar uğraşmasının, kendimizle bu kadar takıntılı bir biçimde ilgileniyor ve hep kendi egomuzu parlatma derdine düşüyor olmamızın başka bir yönü daha var. İçinde bulunduğumuz çağ bize bir aidiyet, anlam ve emniyet duygusu sunmuyor.Gerçek dünyada yitirmiş olduğumuzu, sanal dünyada yanayakıla arıyoruz. Y Kuşağı, bir şeyleri zahmetsiz ve çalışmadan elde etmek istiyor. Hayatın gerçeklerinin getirebileceğihakiki hayal kırıklıklarıyla uğraşacak mukavemete sahipdeğiller.
Sayfa 137Kitabı okudu
Reklam
Daha dolu bir hayat; korku, endişe ve acı gibi nahoş duyguların olmamasıyla kendini gösteren, sözüm ona bir mutluluk hali değildir. Tam aksine, merhamet ve anlam dolu bir hayatı kovalamak, hayatın bütün boyutlarında incinebilirliği kabullenmektir. Neşe kadar kederi, rahatlık kadar acıyı, güven kadar korkuyu da kabullenmektir.
Günümüzde başarı hikayeleri denilince, ne tuhaftır, daha çok kendisine faydası olmuş, daha çok güç/ mal biriktirmiş insanlar aklımıza geliyor. Ömürlerini insanlığa faydalı olmak için harcayan; bir Ülkü, bir kitap, bir iyilik peşinde hayatını sürükleyen insanlar ise neredeyse görmezden geliniyor.
Kendimize takıntılı halimiz, kendimizi yüceltme arzumuz bir arayıştan ibarettir. Aradığımız ise aidiyet, emniyet ve amaç duygusu; çünkü içinde yaşadığımız çağ, bize bunların hiçbirini sunmuyor.
İnsan sevgi ve şefkati sadece evinde bulabilirdi.
Sayfa 118Kitabı okudu
Reklam
İnsanları dinlemeye başladı; insanlar çoğu zaman başkalarının sözcükleriyle konuşuyor veya ebeveynlerinin ya da toplumun dillerine tutuşturduğu sözcüklerle kendi yaşantılarını tarif ediyorlardı.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.