Sünnete Sımsıkı Sarılmak İsteyenler İçin

Terk Edilmiş Sünnetler

Mahmud B. Mansur

Quotes

See All
HADİS İNKARCILARI!!
Ebu Davud'un Sünen'inde Mikdad bin Madikerib'ten rivayet ettiği Hz. Peygamber’in su hadisidir: "Biliniz ki bana Kur'an ve beraberinde bir misli verilmiştir. Haberiniz olsun ki; yakin bir gelecekte (mal ve mevki ile mağdur olan) bir takım ahmak kimseler çıkıp koltuklarına yaslanarak şöyle diyecekler: "Size düşen Kur'ana sarılmaktır. Onun helal dediğini helal, haram dediğini de haram sayınız." Bilin ki; ehli merkeblerin etleri, azı dişli vahşi hayvanların etleri, kendi rızasıyla bıraktığı dışında zimminin kaybettiği mal da helal değildir. Her kime bir misafir gelirse ona düşen onu ağırlamaktaydı. Şayet ağırlamazlarsa bunun bedelini ondan alabilir. " (Ebu Davud) Buradaki "...mal ve mevkii ile mağrur ahmak kimseler..." ifadesi ile Hz. Peygamber Kur'an'da zikredilmeyen sünnete muhalefet etmekten sakındırıyor. -Ki harici ve râfiziler bu kanaate sahip olmuşlardır. - Bunlar Kur'an'ın zahirine sarılıp onun açıklamasını içeren sünnetleri terketmişler, böylece şaşkına dönüp sapıtmışlardır. "Koltuğuna yaslanarak" ifadesiyle de "Bunların lüks ve konfor içerisinde evlerine yapışıp kalan kimseler olduklarını, ilmi asıl kaynaklarından almadıkların kastediyor. {Tefsiru’l-Kurtubî}
Hadis ve sünneti öğrenmek
"Kim bu dinimizde onda olmayan bir şey çıkarırsa reddedilir, kabul edilmez." Süfyan söyle demiştir: Din sünnetlerden ibarettir. Muhammed b. Sirin şöyle dedi: Onlar, sünnet üzerine oldukları sürece kendilerini (doğru) yolda sayarlardı. Said b. Cübeyr dedi ki: "Bedir Ashabının bilmedikleri, din(den) değildir." Evza'i dedi ki: "İlim, Peygamber'in (sallallahu aleyhi ve sellem) sahabesinden bizlere aktarilanlar(da)dır. Onlardan nakil olmayan ise ilim sayılmaz.” Şa’bi dedi ki: Sana, Peygamber 'in (sallallahu aleyhi ve sellem) sahabesinden anlatılanlara sımsıkı tutun, kendi rey'lerinden aktarılanlara ise redet. Evza'i dedi ki: İnsanlar seni terk etse de seleften aktarılan eserlere tutun. Sana kişilerin re'yi/aklı güzel gösterilse de ondan sakın. (camiu beyani'l-ilmi)  Sizden kim yaşarsa çok ihtilaflar, ayrılıklar görecek. Sünnetime ve hidayete ermiş Raşid dört halifenin sünnetine sarılın. Bunlara azi dişlerinizle sımsıkı tutunun.” (Ebu davud)
Reklam
Sünnetin Kur’an’ı Açıkladığı Örnekler;
İbnul-Mübarek, İmran b. Husayn'ın; "Siz bazı hadisler rivayet ediyorsunuz ki aslını Kur'anda göremiyorum" diyen bir adama şöyle dediğini rivayet eder: "Sen ahmak bir adamsın, sen Allah'in kitabında, öğle namazının dört rekât olup kıraatin onda açıktan olmayacağı bulabiliyor musun?" Sonra imran b. Husayn adama sıra ile namaz, zekat ve benzeri hususlarda aynı tarzda sorular yönelterek sonunda,"Sen bütün bunlar Allah'ın kitabında açik bir şekilde görebiliyor musun?" diye sorduktan sonra şöyle der: "Allah'ın kitabı bütün bunlar kapalı bırakmış, sünnet ise bunları açıklığa kavuşturmuştur." Îmâm Evzai, Hassan b. Atiyyenin şöyle dediğini rivayet eder: "Hz. Peygambere vahiy geliyor, Hz. Cebrail de bir vahyi tefsir eden sünneti beraberinde getiriyordu." Rivayete göre Mekhul da şöyle demiştir: "Kur'an'ın sünnete olan ihtiyacı,sünnetin Kur'an'a olan ihtiyacından fazladır." Îmâm Ahmed de söyle demiştir: "Sünnet Kur'an'ı açıklar ve izah eder."
Mezhep taassunun yayılması;
Mezhep taassupluğu ümmeti sayısız gruplara bölen tedavisi zor bir hastalıktır. Kendilerinden sonra onara bağlanan insanların ortaya çıktığı Ebu Hanife, Ahmed, Safii ve Malik gibi din önderleri bu tassupçuluğu yermiş ve eğer hadis sahihse o benim mezhebimdir demişlerdir. İbn Mes'ud dedi ki; Dininizde birisini taklit etmeyin. O dinden çıkacak olsa bağlanan kâfir, mümin olacak olsa bağlanan da mümin olur. Biliniz ki kötülükte örnek edinilmez. İbn Abbas (radiyallahu anhuma) dedi ki: Her kim sonradan çıkacak bu isimlerden birini kabul ederse, boynundaki islam bağını çıkarmıştır. İbn Abbas (radiyallahu anhuma) dedi ki: Alimlerin hatalarından dolayı bağlılarının vay başına gelenlere. (Camiu Beyani'l-İlmi)
İçinde Hadis ve eserlere yer verilmeyen kitapların yayılması;
İbn Mes'ud şöyle demiştir: İnsanlar ilmi, büyüklerinden, Muhammed'in (sallallahu aleyhi ve sellem) Sahabelerinden aldıkları müddetçe, doğruluk üzerine ve sapa sağlamdırlar. İlim onlara küçüklerinden gelirse helak olurlar. Ben derim ki: Kücüklerinden kast edilen kendi zamanlarında yaşan küçük kimselerdir. Ali (radiyallahu anh)in, şu sözü ne kadar doğrudur: ilim bir nokta kadar küçüktü ama cahil kimseler onu büyüttü (zorlaştırdı). (Serhu's-Sünne)
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.