Crozier diğer zamanlarda, hatta buzun inlemeleri adeta bir çığlığa dönüştüğünde bile, bu geminin kendi bedeni ve ruhuna dönüştüğünü düşünüyordu. Onun dışında geminin dış yüzeyi ve güvertenin ötesinde sadece ölüm vardı. Sonsuz soğuk.
John koyu bir Hıristiyan’dı ve gerek ağır sorumluluğu gerekse bıkkınlığı aynı anda üzerine çöktüğü zaman bile inancıyla rahatlatıyordu. Olan her şey Tanrı’nın isteğiydi; bunu biliyor ve buna ateşli bir biçimde inanıyordu. Başkalarının kaçınılmaz olarak gördükleri her şey Sör John’a göre onlarla ilgilenen ve onlara acıyan Tanrı tarafından yaratılmış bir düzen içinde hiç de kaçınılmaz değildi...
Başka deyişle baylar, nasıl bir eylem ve yön içinde olacağımızı belirlememiz gerekiyor, sanırım burada vereceğimiz kararın başarı ya da başarısızlığımızı belirleyecek kadar önemli olduğunu söylemek abanma sayılmaz.”
Gerçi kutup ayısı dışında taze yemek bulmak hemen hemen olanaksızdı ve bu tehlikeli yaratığın ciğerini yemenin ani ölümlere yol açabileceği keşfedilmişti...